Prof. Dr. Oğuzhan Karatepe ile şimdi ücretsiz iletişime geçin!

Ücretsiz İletişim

Pankreatik Duktal Adenokarsinom (PDAC): Nedir, Belirtileri, Evreleri ve Modern Tedavi Yöntemleri

05/10/2025

Pankreatik Duktal Adenokarsinom (PDAC): Nedir, Belirtileri, Evreleri ve Modern Tedavi Yöntemleri

Pankreatik duktal adenokarsinom (PDAC) nedir? Pankreatik duktal adenokarsinom (kısaltmasıyla PDAC), pankreas kanserlerinin en sık görülen (%90’dan fazlasını oluşturan) ve en agresif seyirli türüdür. Bu kanser, pankreasın sindirim enzimlerini onikiparmak bağırsağına taşıyan kanalları (duktusları) döşeyen hücrelerden kaynaklanır. “Sinsi” bir hastalık olarak bilinmesinin en önemli nedeni, vücudun derinliklerinde yer alan pankreas organındaki bu tümörün, erken evrelerde genellikle çok belirsiz veya yanıltıcı belirtiler vermesidir.

Hastalık ilerlediğinde ise karın ağrısı, sırt ağrısı, sarılık ve açıklanamayan kilo kaybı gibi daha belirgin şikayetlere yol açar. Erken teşhis, PDAC ile mücadelede tam şifa (kür) şansı sunan tek tedavi olan cerrahiye imkan tanıdığı için hayati önem taşır.

Genel Cerrahi ve Cerrahi Onkoloji alanında 25 yılı aşkın deneyimiyle, özellikle pankreas, karaciğer ve safra yolları kanserlerinin cerrahi tedavisine odaklanmış olan Prof. Dr. Oğuzhan Karatepe olarak, PDAC tanısının hastalarımız ve aileleri için ne kadar zorlayıcı bir süreç başlattığını biliyoruz.

Ancak modern cerrahi teknikler, özellikle robotik ve laparoskopik cerrahi, bu zorlu hastalığın tedavisinde yeni umut kapıları aralamaktadır. Bu kritik süreçte, doğru bilgi ve tecrübeli bir ekiple atılacak her adımın ne kadar değerli olduğunun farkındayız.

Bu nedenle, pankreas kanseriyle ilgili endişelerinizi gidermek ve tedavi seçeneklerinizi değerlendirmek için Karatepe Klinik olarak yanınızdayız. Tanı ve tedavi yolculuğunuzda size rehberlik etmesi amacıyla hazırlanan bu yazıda, PDAC hakkında bilmeniz gereken her detayı bulabilirsiniz. Bu zorlu mücadelede uzman bir görüşe ihtiyaç duyduğunuzda bizimle iletişime geçmekten çekinmeyin.

Tedavi İçin Bizi Ara & WhatsApp: +90 530 917 30 30

Pankreatik Duktal Adenokarsinom (PDAC) Nedir, Belirtileri, Evreleri ve Modern Tedavi Yöntemleri Nedir

1. Pankreatik Duktal Adenokarsinom (PDAC) Neden “Sinsi” Bir Hastalıktır?

PDAC’nin teşhisinin genellikle ileri evrelerde konulmasının altında yatan birkaç temel neden vardır. Bu nedenleri bilmek, erken belirtilere karşı daha duyarlı olmayı sağlar.

  • Pankreasın Konumu: Pankreas, midenin arkasında, karın boşluğunun en derininde, omurganın önünde yer alan bir organdır. Bu derin yerleşim, küçük bir tümörün fizik muayene ile hissedilmesini veya erken belirti vermesini engeller.
  • Belirsiz Erken Belirtiler: Hastalığın ilk evrelerinde ortaya çıkan hazımsızlık, şişkinlik, hafif karın ağrısı gibi şikayetler, genellikle gastrit, ülser veya “mide üşütmesi” gibi daha yaygın ve basit sindirim sorunlarıyla karıştırılır.
  • Spesifik Bir Tarama Testinin Olmaması: Meme kanseri için mamografi veya kolon kanseri için kolonoskopi gibi, pankreas kanserini erken evrede yakalamak için kullanılan rutin bir tarama yöntemi henüz bulunmamaktadır.

Bu zorluklar nedeniyle, risk faktörlerini bilmek ve vücudun verdiği “alarm” sinyallerini ciddiye almak, erken teşhis için en önemli adımlardır. Bu süreçte Prof. Dr. Oğuzhan Karatepe ve Karatepe Klinik olarak yanınızdayız, bize ulaşın.

Tedavi İçin Bizi Ara & WhatsApp: +90 530 917 30 30


2. PDAC Belirtileri: Hangi İşaretlere Dikkat Edilmeli?

Pankreatik duktal adenokarsinomun belirtileri, tümörün pankreasın neresinde yer aldığına (baş, gövde veya kuyruk) göre önemli ölçüde değişiklik gösterir.

Pankreas Başı Tümörlerinin Belirtileri (En Sık Görülen)

PDAC vakalarının büyük çoğunluğu (%60-70) pankreasın baş kısmında meydana gelir. Bu bölge, ana safra kanalının içinden geçtiği bir kavşak noktası olduğu için, tümörler genellikle daha erken ve daha somut belirtiler verir.

  • Ağrısız Sarılık: En tipik ve en önemli belirtidir. Tümörün safra kanalını sıkıştırarak tıkaması sonucu, göz aklarında ve ciltte sararma, idrar renginde koyulaşma (çay rengi gibi) ve dışkı renginde açılma (camcı macunu gibi) görülür.
  • Açıklanamayan Kilo Kaybı: Diyet yapmadan, istemsizce ve kısa sürede belirgin kilo vermek.
  • Kaşıntı: Kanda biriken safra tuzlarının cildi tahriş etmesi sonucu oluşan, genellikle geceleri artan şiddetli kaşıntı.
  • Yeni Başlayan Şeker Hastalığı (Diyabet): Özellikle risk faktörü olmayan 50 yaş üstü bir bireyde aniden şeker hastalığı ortaya çıkması önemli bir uyarıdır.

Pankreas Gövde ve Kuyruk Tümörlerinin Belirtileri

Pankreasın gövde ve kuyruk kısmındaki tümörler, safra yolundan uzak oldukları için sarılığa neden olmazlar. Bu nedenle genellikle daha sinsi ilerler ve daha geç evrelerde teşhis edilirler.

  • Karın ve Sırt Ağrısı: En belirgin şikayettir. Karnın üst kısmından başlayıp bir kuşak gibi sırta vuran, kemirici tarzda, inatçı ve genellikle geceleri artan bir ağrıdır. Öne eğilmekle hafiflemesi tipiktir.
  • Belirgin Kilo Kaybı ve İştahsızlık: Hastalığın vücuttaki metabolik etkileri ve sindirim bozuklukları nedeniyle ortaya çıkar.
  • Hazımsızlık ve Şişkinlik: Pankreasın yeterli sindirim enzimi üretememesine bağlı olarak gelişir.

Geçmeyen sırt ve karın ağrısı şikayetleriniz varsa, altta yatan nedenin araştırılması için Prof. Dr. Oğuzhan Karatepe ve Karatepe Klinik’in uzman görüşüne başvurabilirsiniz.

Tedavi İçin Bizi Ara & WhatsApp: +90 530 917 30 30


3. PDAC Tanı Süreci ve Evreleme

Pankreasta tümör şüphesi olduğunda, tanıyı kesinleştirmek, tümörün tipini belirlemek ve en önemlisi hastalığın evresini (yayılımını) saptamak için bir dizi ileri teknoloji görüntüleme yöntemi ve test kullanılır.

  1. Bilgisayarlı Tomografi (BT): Pankreastaki kitleyi, boyutunu, yerini ve en önemlisi karaciğer gibi uzak organlara veya ana damarlara yayılıp yayılmadığını gösteren en temel ve en önemli görüntüleme yöntemidir.
  2. Manyetik Rezonans (MR) ve MRCP: MR, kitlenin karakterini daha detaylı gösterirken; MRCP, safra ve pankreas kanallarını net bir şekilde haritalandırarak olası tıkanıklıkları saptamada çok değerlidir.
  3. Endoskopik Ultrason (EUS) ve Biyopsi: Endoskopi cihazının ucundaki bir ultrason probu ile mideden veya onikiparmak bağırsağından pankreasın çok yakından incelenmesini sağlar. Küçük tümörleri saptamada ve şüpheli kitlelerden iğne biyopsisi (İİAB) almada en hassas yöntemdir. Biyopsi, tanıyı kesinleştiren patolojik incelemedir.
  4. Kan Testleri (Tümör Belirteçleri): Özellikle CA 19-9 adı verilen tümör belirteci, pankreas kanseri olan hastaların büyük bir kısmında yükselir. Tanıdan çok, tedaviye yanıtın ve hastalığın takibinin değerlendirilmesinde kullanılır.

Doğru tanı ve evreleme, doğru tedavinin temelidir. Prof. Dr. Oğuzhan Karatepe, bu ileri tanı yöntemlerinin tümünü kullanarak her hasta için en doğru tedavi stratejisini belirler.


4. Pankreatik Duktal Adenokarsinom Tedavisi

PDAC tedavisi, hastalığın evresine göre planlanır ve multidisipliner bir yaklaşım (cerrahi, kemoterapi, radyoterapi) gerektirir.

  • Cerrahi Tedavi: Hastalığın erken evrelerinde (uzak organlara veya ana damarlara yayılmadığı durumlarda) tek şifa (kür) şansı cerrahidir. Tümörün yerine göre Whipple ameliyatı veya distal pankreatektomi gibi büyük ve karmaşık operasyonlar uygulanır.
  • Kemoterapi: Ameliyat öncesi (neoadjuvan) tümörü küçültmek, ameliyat sonrası (adjuvan) hastalığın tekrarlama riskini azaltmak veya ileri evre hastalıkta (metastatik) hastalığı kontrol altına almak için kullanılır.
  • Radyoterapi (Işın Tedavisi): Genellikle kemoterapi ile birlikte, lokal olarak ilerlemiş ancak yayılmamış tümörleri kontrol etmek veya ameliyat sonrası bölgesel nüks riskini azaltmak için kullanılır.

Pankreas kanseri cerrahisi, genel cerrahinin en zorlu ve en yüksek uzmanlık gerektiren alanıdır. Bu nedenle ameliyatın, bu alanda yüksek hacimli deneyime sahip bir cerrah ve merkez tarafından yapılması hayati önem taşır. Prof. Dr. Oğuzhan Karatepe ve Karatepe Klinik, bu zorlu ameliyatları en modern kapalı (laparoskopik/robotik) yöntemlerle gerçekleştirerek hastalarına dünya standartlarında bir tedavi imkanı sunmaktadır.

Neden Prof. Dr. Oğuzhan Karatepe ile Pankreas Kanseri Cerrahisi?

Pankreatik duktal adenokarsinom gibi agresif bir hastalıkla mücadelede, cerrah seçimi tedavinin başarısını belirleyen en önemli faktördür. Prof. Dr. Oğuzhan Karatepe, 25 yılı aşkın kariyerini ve akademik çalışmalarını bu zorlu alana adamıştır.

  • Üst Düzey Uzmanlık ve Yüksek Vaka Hacmi: Prof. Dr. Karatepe, bir genel cerrah olmasının ötesinde, özellikle Pankreas Kanseri Cerrahisi alanında Türkiye’nin en deneyimli ve saygın isimlerinden biridir. Binlerce başarılı ameliyat deneyimi, en riskli operasyonlarda bile komplikasyon oranlarını dünya standartlarının altına çekmesini sağlamıştır.
  • Minimal İnvaziv (Kapalı) Cerrahi Liderliği: En karmaşık pankreas ameliyatı olan Whipple operasyonunu dahi laparoskopik ve robotik cerrahi ile gerçekleştirerek hastalarına daha az ağrı, daha hızlı iyileşme ve daha iyi onkolojik sonuçlar sunmaktadır.
  • Multidisipliner Ekip Liderliği: Hastalarını, alanlarının en iyilerinden oluşan medikal onkolog, radyolog, gastroenterolog ve diğer uzmanların yer aldığı bir tümör konseyinde değerlendirir ve her hasta için en doğru tedavi planını ortak akılla oluşturur.

Bu zorlu hastalıkla mücadele ederken, size en güncel, en güvenilir ve en şefkatli cerrahi desteği sunmak için Prof. Dr. Oğuzhan Karatepe ve Karatepe Klinik olarak yanınızdayız. Tedavi seçeneklerinizi öğrenmek için bizimle iletişime geçin.

Tedavi İçin Bizi Ara & WhatsApp: +90 530 917 30 30

Sıkça Sorulan Sorular (FAQ)

1. Pankreas kanseri (PDAC) tamamen iyileşebilir mi?

Evet. Eğer hastalık, başka organlara veya büyük damarlara yayılmadan, erken evrede yakalanırsa, başarılı bir cerrahi operasyon ve ardından uygulanacak kemoterapi ile tamamen iyileşme (kür) şansı bulunmaktadır. Bu nedenle erken teşhis çok önemlidir.

2. Whipple ameliyatı sonrası yaşam nasıl devam eder?

Whipple ameliyatı sonrası hastalar yeni bir sindirim düzenine adapte olurlar. Daha küçük porsiyonlarla ve daha sık beslenmeleri, ömür boyu sindirim enzimi takviyeleri kullanmaları gerekebilir. Bu adaptasyon süreci sonunda hastaların büyük çoğunluğu normal ve kaliteli bir yaşama devam eder.

3. Pankreas kanseri genetik midir? Ailemde varsa bende de olur mu?

Pankreas kanserlerinin yaklaşık %10’u ailesel veya genetik geçişlidir. Özellikle birinci derece akrabalarınızda (anne, baba, kardeş) pankreas kanseri öyküsü varsa, sizin de riskiniz artar. Bu durumda bir genetik danışmanlık almanız ve daha erken yaşta tarama programlarına başlamanız önerilebilir.

4. Her pankreas tümörü PDAC mıdır?

Hayır. Pankreasta nöroendokrin tümörler veya kistik tümörler gibi daha iyi huylu veya daha yavaş seyirli başka tümör tipleri de görülebilir. Kesin tanı, yapılacak biyopsinin patolojik incelemesi ile konur.

5. Pankreas kanseri ameliyatını hangi doktor yapar?

Pankreas kanseri ameliyatları, bu alanda özel bir üst uzmanlık olan Hepatopankreatobiliyer (HPB) Cerrahi alanında deneyimli Genel Cerrahi veya Cerrahi Onkoloji uzmanları tarafından yapılmalıdır.


Yasal Uyarı

Bu web sitesinde yer alan bilgiler, ziyaretçileri bilgilendirme amacı taşımakta olup, tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavi niteliği taşımamaktadır. Sağlığınızla ilgili herhangi bir karar vermeden önce mutlaka alanında uzman bir hekime danışınız.

İletişim ve Randevu

Size veya bir yakınınıza pankreatik duktal adenokarsinom (pankreas kanseri) teşhisi konulduysa, ikinci bir görüş almak veya en modern cerrahi tedavi seçenekleri (özellikle kapalı/laparoskopik Whipple ameliyatı) hakkında bilgi edinmek için kliniğimizle iletişime geçebilirsiniz. Bu zorlu mücadelede, tecrübemiz ve multidisipliner yaklaşımımızla yanınızdayız.

Tedavi İçin Bizi Ara & WhatsApp: +90 530 917 30 30

Yorum yapın