Prof. Dr. Oğuzhan Karatepe
Mide Kanseri Ameliyatı
Mide, sindirim sistemimizin merkezinde yer alan ve genel sağlığımız üzerinde derin bir etkiye sahip olan hayati bir organdır. Mide kanseri gibi yaşamı tehdit eden durumlardan, mide fıtığı ve reflü gibi yaşam kalitesini düşüren kronik sorunlara; ve obezite gibi modern çağın en büyük sağlık problemlerine kadar birçok durum, çözüm için mide cerrahisi gerektirebilir. Bu ameliyatların her biri, farklı bir uzmanlık, farklı bir teknoloji ve farklı bir cerrahi yaklaşım gerektirir. İşte bu noktada, tüm bu alanlarda derinlemesine bilgi ve tecrübeye sahip bir cerrahla yola çıkmak, tedavinizin başarısı için atacağınız en önemli adımdır. Türkiye’nin en iyi genel cerrahi doktorlarından birisi olan Prof. Dr. Oğuzhan Karatepe, 25 yılı aşkın kariyeri boyunca onkolojik cerrahiden (kanser) ileri laparoskopik cerrahiye (kapalı ameliyatlar) ve bariatrik cerrahiye (obezite) uzanan geniş bir yelpazede binlerce başarılı mide ameliyatı gerçekleştirmiştir.
Tedavi İçin Bizi Ara & WhatsApp: +90 530 917 30 30
Bu sayfa, mide cerrahisi gerektiren tüm durumlar için size özel hazırlanmış kapsamlı bir rehber niteliğindedir. Mide kanseri tedavisi ve evreleri, reflü ameliyatı seçenekleri, tüp mide ameliyatı gibi obezite cerrahisi yöntemleri ve mide fıtığı ameliyatı hakkında aklınızdaki tüm sorulara, en güncel ve bilimsel bilgiler ışığında yanıt bulacaksınız. Kliniğimizde, her hastanın durumunu bir bütün olarak ele alıyor, en doğru tanıyı koyuyor ve en modern cerrahi tekniklerle kişiye özel çözümler sunuyoruz. Sorunlarınıza çözüm bulmak ve sağlığınıza giden yolda size güvenle eşlik etmek için buradayız. Tecrübemize güvenin, sağlığınızı ertelemeyin.
Mide Nedir ve Görevleri Nelerdir?
Mide, yemek borusu ile ince bağırsak arasında yer alan, J harfi şeklinde kaslı bir organdır. Sadece bir depolama organı olmanın çok ötesinde, sindirim sürecinin en kritik aşamalarından birini yönetir:
- Depolama: Tüketilen gıdaları geçici olarak depolar ve kontrollü bir şekilde ince bağırsağa geçişini sağlar.
- Mekanik Sindirim: Güçlü kasılma hareketleriyle yiyecekleri fiziksel olarak parçalar ve bulamaç haline getirir (kimus).
- Kimyasal Sindirim: Hidroklorik asit ve pepsin gibi güçlü enzimler salgılayarak proteinlerin kimyasal sindirimini başlatır.
- Koruma: Mide asidi, yiyeceklerle birlikte alınan birçok bakteri ve mikrobu yok ederek enfeksiyonlara karşı bir bariyer görevi görür.
- Emilim: B12 vitamininin emilimi için gerekli olan “intrensek faktör”ü salgılar.
Bu görevlerdeki herhangi bir aksaklık, ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir ve cerrahi müdahale gerektirebilir.
Tedavi İçin Bizi Ara & WhatsApp: +90 530 917 30 30
hastalarımız
1000’lerce Hastalarımızdan Bazıları
Neden Prof. Dr. Oğuzhan Karatepe? Mide Cerrahisinde Derinlemesine Uzmanlık
Mide cerrahisi tek bir ameliyat değildir; altında çok farklı hastalıkları ve cerrahi prensipleri barındıran geniş bir disiplindir. Bir cerrahın bu alandaki uzmanlığı, sadece bir tür ameliyatı iyi yapmasıyla değil, tüm mide patolojilerine hakim olmasıyla ölçülür. Prof. Dr. Oğuzhan Karatepe, bu bütüncül uzmanlığı ile öne çıkmaktadır:
- Onkolojik Cerrahide Ustalık: Mide kanseri ameliyatı, sadece midenin çıkarılması değil, bir kanser temizliği operasyonudur. Prof. Dr. Karatepe, Japon ve Batı ekollerinin gerektirdiği şekilde, tümörün etrafındaki lenf bezlerinin geniş bir şekilde temizlendiği D2 lenf nodu diseksiyonu tekniğine mutlak hakimiyeti ile hastalarına en yüksek sağkalım oranlarını sunmayı hedefler.
- İleri Laparoskopik ve Robotik Beceri: Hem kanser cerrahisinde hem de reflü ve mide fıtığı gibi iyi huylu hastalıklarda, laparoskopik mide cerrahisi ve robotik mide cerrahisi gibi kapalı yöntemleri büyük bir ustalıkla uygulamaktadır. Bu, hastalar için daha az ağrı, daha hızlı iyileşme ve daha iyi kozmetik sonuçlar demektir.
- Bariatrik ve Metabolik Cerrahide Deneyim: Mide küçültme ameliyatı gibi obezite cerrahisi prosedürleri, farklı bir anatomi bilgisi ve metabolizma anlayışı gerektirir. Prof. Dr. Karatepe, bu alanda da yüzlerce başarılı operasyon gerçekleştirmiş, tecrübeli bir isimdir.
- Kompleks ve Acil Vakalarda Güvence: Mide delinmesi ameliyatı gibi acil durumlar veya daha önce ameliyat olmuş hastalarda gelişen karmaşık sorunlar, soğukkanlılık ve üstün bir cerrahi tecrübe gerektirir. 25 yılı aşkın deneyimi, en zorlu anlarda bile en doğru kararları alabilme güvencesi sunar.
Tedavi İçin Bizi Ara & WhatsApp: +90 530 917 30 30
Mide Kanseri Cerrahisi: Onkolojik İlkelerle Hayat Kurtaran Ameliyatlar
Mide kanseri tedavisi multidisipliner bir yaklaşım gerektirse de, hastalığın kür (tam şifa) sağlayabilen tek ve en önemli ayağı cerrahidir. Cerrahi tedavinin amacı, tümörlü mide dokusunu ve hastalığın yayılmış olabileceği çevre lenf bezlerini geride hiç kanser hücresi bırakmayacak şekilde temizlemektir.
Mide Kanseri Belirtileri ve Evreleri
Erken evrede mide kanseri belirtileri genellikle sinsi ve belirsizdir. Hazımsızlık, şişkinlik, iştahsızlık gibi basit şikayetler başka hastalıklarla karıştırılabilir. İleri evre belirtileri ise şunlardır:
- İstemsiz kilo kaybı
- Yutma güçlüğü
- Erken doyma hissi
- Mide ağrısı
- Kansızlığa bağlı halsizlik, solukluk
- Kahve telvesi şeklinde kusma veya siyah renkli dışkılama (mide kanaması belirtisi)
Mide kanseri evreleri, tümörün mide duvarında ne kadar derine indiğine, çevredeki lenf bezlerine yayılıp yayılmadığına (N) ve uzak organlara sıçrayıp sıçramadığına (metastaz – M) göre belirlenir. Cerrahi tedavi, genellikle metastaz yapmamış (Evre 1, 2, 3) hastalarda uygulanır.
Tedavi İçin Bizi Ara & WhatsApp: +90 530 917 30 30
Mide Kanseri Ameliyatı (Gastrektomi) ve D2 Lenf Nodu Diseksiyonu
Mide kanseri ameliyatı, tümörün yerine göre midenin bir kısmının (subtotal gastrektomi) veya tamamının (total gastrektomi) çıkarılmasıdır. Ancak bu ameliyatın kanser cerrahisi olmasını sağlayan en kritik aşama, D2 lenf nodu diseksiyonudur. Bu, mideyi besleyen ana damarların etrafındaki tüm potansiyel lenf bezi istasyonlarının sistematik olarak temizlenmesi işlemidir. Bu işlemin doğru ve eksiksiz yapılması, hastalığın nüks riskini azaltan ve yaşam süresini uzatan en önemli faktördür ve özel bir onkolojik cerrahi deneyimi gerektirir.
Laparoskopik ve Robotik Mide Kanseri Cerrahisi
Günümüzde, uygun hastalarda mide kanseri ameliyatları da kapalı mide ameliyatı yöntemleriyle başarılı bir şekilde yapılabilmektedir. Laparoskopik veya robotik mide cerrahisi, açık cerrahi ile aynı onkolojik prensiplerin (D2 diseksiyon dahil) uygulanmasına olanak tanırken, hastaya daha az ağrı, daha hızlı iyileşme, daha az kan kaybı ve daha iyi kozmetik sonuçlar gibi önemli avantajlar sunar.
İyi Huylu Mide Hastalıkları Cerrahisi: Yaşam Kalitesini Artıran Müdahaleler
Mide cerrahisi sadece kanser için değil, yaşam kalitesini ciddi şekilde bozan iyi huylu durumlar için de kesin çözümler sunar.
Mide Fıtığı (Hiatal Herni) ve Reflü Ameliyatı (Nissen Fundoplikasyonu)
Mide fıtığı nedir? Midenin üst kısmının, diyaframdaki yemek borusunun geçtiği delikten (hiatus) göğüs boşluğuna doğru kaymasıdır. Bu durum, mide asidinin yemek borusuna geri kaçmasına (Gastroözofageal Reflü Hastalığı – GÖRH) zemin hazırlar. Mide fıtığı belirtileri genellikle reflü belirtileridir: göğüste yanma, ağıza acı su gelmesi, öksürük, ses kısıklığı. İlaç tedavisinin yetersiz kaldığı veya hastanın sürekli ilaç kullanmak istemediği şiddetli reflü ve mide fıtığı durumlarında, reflü ameliyatı kesin bir çözüm sunar. En sık uygulanan reflü cerrahisi tekniği olan Laparoskopik Nissen Fundoplikasyonu’nda, fıtıklaşan mide karın içine çekilir, diyaframdaki açıklık daraltılır ve midenin üst kısmı yemek borusunun alt ucuna bir yaka gibi sarılarak asit kaçağını önleyen yeni bir kapakçık mekanizması oluşturulur. Bu ameliyat laparoskopik olarak yapıldığında hastalar çok hızlı bir şekilde normal hayatlarına dönerler.
Tedavi İçin Bizi Ara & WhatsApp: +90 530 917 30 30
Mide Ülseri ve Delinmesi Gibi Acil Durumlar
Tedavi edilmeyen veya kontrolsüz ilaç kullanımına bağlı gelişen mide ülserleri, kanama veya delinme gibi hayatı tehdit eden acil durumlara yol açabilir. Mide delinmesi ameliyatı, delinen bölgenin acil olarak onarılmasını içerir ve genellikle laparoskopik olarak yapılabilir. Durdurulamayan ülser kanamaları için de cerrahi müdahale gerekebilir.
Obezite ve Metabolik Cerrahi: Sağlıklı Bir Geleceğe Atılan Adım
Mide cerrahisinin en popüler ve hayat değiştiren alanlarından biri de obezite cerrahisidir. Bu ameliyatlar, sadece kilo verdirmeyi değil, aynı zamanda obeziteye bağlı yandaş hastalıkları (diyabet, hipertansiyon, uyku apnesi vb.) tedavi etmeyi amaçlar.
Kliniğimizde, Prof. Dr. Oğuzhan Karatepe tarafından en sık ve başarıyla uygulanan mide odaklı obezite cerrahisi yöntemleri şunlardır:
- Tüp Mide Ameliyatı (Sleeve Gastrektomi): En popüler mide küçültme ameliyatı yöntemidir. Midenin yaklaşık %80’lik kısmının çıkarılmasıyla hem mide hacmi küçültülür hem de açlık hormonu salgısı azaltılır.
- Mide Balonu: Cerrahi dışı, endoskopik bir yöntemdir. Mideye yerleştirilen bir balonla hacim kaplanarak tokluk hissi yaratılır. Ameliyat olmak istemeyen veya riski yüksek hastalar için bir seçenektir.
- Mide Bypass Ameliyatı (Gastrik Bypass): Hem mide hacmini küçülten hem de besinlerin emilimini azaltan kombine bir yöntemdir. Özellikle Tip 2 diyabet üzerinde çok etkilidir.
Obezite cerrahisi hakkında çok daha detaylı bilgi, yöntemler, kimlere uygun olduğu ve sonrası süreçler için bu konuya özel hazırladığımız Obezite Cerrahisi sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
Tedavi İçin Bizi Ara & WhatsApp: +90 530 917 30 30
Mide Ameliyatı Sonrası İyileşme ve Beslenme
Mide ameliyatı sonrası iyileşme, yapılan ameliyatın türüne göre değişiklik gösterir. Laparoskopik reflü ameliyatı sonrası iyileşme çok hızlıyken, total gastrektomi (midenin tamamen alınması) sonrası iyileşme daha uzun ve meşakkatlidir. Genel prensipler şunlardır:
- Erken Hareket: Ameliyattan birkaç saat sonra ayağa kalkmak ve yürümek, pıhtı riskini azaltır ve bağırsakların çalışmasını hızlandırır.
- Aşamalı Beslenme: Ameliyat sonrası önce sıvı, sonra püre ve en son katı gıdalara geçilir. Bu süreç diyetisyen kontrolünde yönetilir.
- Yeni Beslenme Alışkanlıkları: Özellikle mide kanseri veya obezite cerrahisi sonrası, hastaların “az ve sık” yeme prensibini benimsemesi, yiyecekleri çok iyi çiğnemesi ve ömür boyu bazı vitamin takviyeleri (B12, demir vb.) kullanması gerekebilir.
- Dumping Sendromu: Özellikle mide kanseri ve bypass ameliyatları sonrası, şekerli gıdaların hızla ince bağırsağa geçmesiyle oluşan terleme, çarpıntı, ishal gibi durumlara karşı dikkatli olunmalıdır.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS): Mide Cerrahisi
Soru: Mide kanseri ameliyatı sonrası midem olmadan nasıl yaşarım?
Cevap: Midenizin tamamı alındığında (total gastrektomi), yemek borunuz doğrudan ince bağırsağınıza bağlanır. İnce bağırsağınız zamanla genişleyerek küçük bir “mide” görevi görmeye başlar. Az ve sık yiyerek, yiyecekleri iyi çiğneyerek ve bazı beslenme kurallarına uyarak normal bir hayat sürmek mümkündür.
Soru: Reflü ameliyatı kalıcı bir çözüm mü? Tekrarlar mı?
Cevap: Laparoskopik Nissen Fundoplikasyonu, tecrübeli ellerde yapıldığında %90-95 oranında kalıcı bir çözüm sunar ve hastaları ömür boyu ilaç kullanmaktan kurtarır. Ameliyat sonrası aşırı kilo alma, zorlayıcı egzersizler gibi durumlarda nadiren tekrarlama riski vardır.
Soru: Reflü ameliyatı sonrası yutma güçlüğü yaşar mıyım?
Cevap: Ameliyat sonrası ilk birkaç hafta, oluşturulan yeni kapakçık mekanizmasındaki ödeme bağlı olarak geçici bir yutma güçlüğü (disfaji) yaşanması normaldir. Bu nedenle ilk dönemde sıvı ve püre diyet uygulanır. Bu durum genellikle zamanla tamamen düzelir.
Soru: Mide fıtığı ameliyatı fiyatı neye göre değişir?
Cevap: Mide fıtığı ve reflü ameliyatı fiyatları; ameliyatın yapıldığı hastaneye, kullanılan malzemelere (bazen sentetik yama gerekebilir) ve cerrahın tecrübesine göre değişir.
Soru: Mide kanserinde robotik cerrahinin laparoskopik cerrahiye üstünlüğü var mı?
Cevap: Her iki yöntem de kapalı cerrahidir. Robotik cerrahi, cerraha 3 boyutlu görüntü ve daha hassas el aleti hareket kabiliyeti sunar. Bu, özellikle dar alanlarda ve dikiş atılması gereken karmaşık D2 lenf nodu diseksiyonu gibi aşamalarda cerraha avantaj sağlayabilir. Ancak en önemli faktör, teknolojiden ziyade cerrahın o teknolojiye olan hakimiyeti ve tecrübesidir.
Soru: Midenin tamamı alınınca B12 vitamini neden önemli?
Cevap: Çünkü B12 vitamininin emilimi için mideden salgılanan “intrensek faktör” adlı bir maddeye ihtiyaç vardır. Midenin tamamı alındığında bu madde üretilemez ve B12 emilimi durur. Bu nedenle bu hastaların ömür boyu düzenli olarak B12 vitaminini iğne veya dil altı sprey gibi yollarla dışarıdan almaları gerekir.
Soru: Laparoskopik mide ameliyatı kaç delikten yapılır?
Cevap: Yapılacak ameliyatın türüne göre değişmekle birlikte, genellikle karın duvarına 4 veya 5 adet küçük (0.5-1 cm) kesi yapılarak gerçekleştirilir.
Soru: Mide kanserinde erken teşhis için ne yapmalıyım?
Cevap: Özellikle 40 yaş üstü, ailesinde mide kanseri öyküsü olan, sigara içen veya daha önce Helikobakter Pilori tedavisi görmüş kişilerin, hazımsızlık, şişkinlik gibi basit şikayetleri bile ciddiye alıp bir gastroenteroloji uzmanına başvurmaları ve gerekirse endoskopi yaptırmaları erken teşhis için en önemli adımdır.
Soru: Mide ülseri kansere dönüşür mü?
Cevap: Genellikle onikiparmak bağırsağı ülserleri kansere dönüşmez. Ancak midede bulunan bazı ülser tiplerinin altında bir kanser odağı bulunabilir veya zamanla kanserleşme riski taşıyabilirler. Bu nedenle midede saptanan ülserlerden mutlaka biyopsi alınmalı ve takip edilmelidir.
Soru: Mide kanseri ameliyatı için neden D2 Lenf Nodu Diseksiyonu bu kadar önemli?
Cevap: Mide kanseri, lenf yollarıyla yayılmayı seven bir tümördür. D2 diseksiyonu, sadece mide etrafındaki değil, aynı zamanda mideyi besleyen ana atardamarların (sol gastrik, ortak hepatik, çölyak arterler) etrafındaki lenf bezlerinin de temizlenmesi anlamına gelir. Bu işlemin eksiksiz yapılması, hastalığın bölgesel nüks riskini en aza indirir ve sağkalımı (yaşam süresini) doğrudan etkileyen en önemli cerrahi faktördür.
Soru: Ameliyat sırasında “frozen section” (dondurulmuş kesit) incelemesi nedir?
Cevap: Ameliyat sırasında, çıkarılan dokunun veya cerrahi sınırların şüpheli olduğu durumlarda, çok hızlı bir patolojik inceleme yöntemidir. Patolog, dokuyu dondurarak kesit alır ve mikroskop altında inceler. Yaklaşık 15-20 dakikada cerraha cerrahi sınırın temiz olup olmadığı veya bir dokunun kanser olup olmadığı hakkında bilgi verir. Bu, ameliyatın seyrini değiştirebilen kritik bir adımdır.
Soru: Mide kanseri ameliyatı sonrası “Dumping Sendromu” nedir ve nasıl başa çıkılır?
Cevap: Midenin bir kısmı veya tamamı alındıktan sonra, özellikle şekerli ve karbonhidratlı gıdaların hızla ince bağırsağa geçmesiyle ortaya çıkan bir durumdur. Terleme, çarpıntı, baş dönmesi, bulantı ve ishal gibi belirtilerle kendini gösterir. Başa çıkmak için; öğünleri küçültüp sıklaştırmak, yemekle birlikte sıvı almamak, şekerli ve basit karbonhidratlı gıdalardan (beyaz ekmek, hamur işi, şekerli içecekler) uzak durmak ve protein ile lif ağırlıklı beslenmek gerekir.
Soru: Subtotal gastrektomi ile total gastrektomi arasında ne fark var? Hangisi daha iyi?
Cevap: “Daha iyi” olan değil, “tümöre uygun” olan vardır. Tümör midenin alt (antrum) kısmındaysa, midenin bir kısmı korunarak subtotal gastrektomi yapılır. Tümör midenin üst (fundus/kardiya) kısmındaysa veya midenin geneline yayılmışsa, midenin tamamının alındığı total gastrektomi gerekir. Amaç, geride en az 5-6 cm’lik sağlam bir cerrahi sınır bırakmaktır.
Soru: Mide kanseri ameliyatı sonrası ne zaman kemoterapiye başlanır?
Cevap: Ameliyat sonrası koruyucu (adjuvan) kemoterapiye, hastanın genel durumu tamamen toparlandıktan ve yara iyileşmesi tamamlandıktan sonra, genellikle ameliyattan 4 ila 6 hafta sonra başlanır.
Soru: Helikobakter Pilori’nin mide kanseriyle ilişkisi nedir?
Cevap: Helikobakter Pilori, midede kronik iltihaplanmaya (gastrit) ve zamanla hücre yapısının bozulmasına (atrofi, intestinal metaplazi) yol açabilen bir bakteridir. Bu süreç, mide kanseri gelişimi için önemli bir risk faktörüdür. Bu nedenle H. Pilori enfeksiyonunun teşhis ve tedavi edilmesi önemlidir.
Soru: Reflü ameliyatı (Nissen Fundoplikasyonu) sonrası gaz ve şişkinlik olur mu?
Cevap: Evet, ameliyat sonrası erken dönemde “gaz-bloat sendromu” olarak bilinen, geğirme ve gaz çıkarma zorluğuna bağlı şişkinlik görülebilir. Bu, oluşturulan yeni kapakçığın etkinliğine bağlıdır ve genellikle ilk birkaç ay içinde vücut adapte oldukça azalır veya tamamen geçer.
Soru: Reflü ameliyatından sonra kusabilir miyim?
Cevap: Ameliyat sonrası oluşturulan yeni kapakçık mekanizması, mide içeriğinin yukarı kaçmasını engellediği gibi, kusmayı da zorlaştırabilir veya imkansız hale getirebilir. Bu, ameliyatın beklenen bir etkisidir.
Soru: Mide fıtığı ameliyatında kullanılan “yama” (mesh) nedir? Her zaman kullanılır mı?
Cevap: Diyaframdaki açıklığın (hiatus) çok geniş olduğu ve sadece dikişle kapatmanın gerginliğe ve fıtığın tekrarlamasına neden olabileceği durumlarda, bu bölgeyi güçlendirmek için sentetik veya biyolojik bir yama kullanılır. Her hastada rutin olarak kullanılmaz.
Soru: Mide delinmesi (perforasyon) neden olur?
Cevap: En sık nedeni, tedavi edilmemiş mide veya onikiparmak bağırsağı ülserleridir. Ayrıca kontrolsüz ve bilinçsiz kullanılan bazı ağrı kesiciler, travmalar veya nadiren tümörler de mide delinmesine yol açabilir.
Soru: Tüp mide ameliyatı ile mide bypass’ı arasındaki temel fark nedir?
Cevap: Tüp mide ameliyatı, sadece mide hacmini küçülten (kısıtlayıcı) bir yöntemdir. Mide bypass ise hem mide hacmini küçülten hem de bağırsağın bir kısmını devre dışı bırakarak besin emilimini azaltan (kısıtlayıcı + emilim bozucu) bir yöntemdir. Bypass, özellikle Tip 2 diyabet üzerinde daha etkilidir.
Soru: Mide balonu kimler için uygundur?
Cevap: Mide balonu, ameliyat için gerekli Vücut Kitle İndeksi sınırının altında olan (27-35 arası) ancak diyetle kilo veremeyenler veya ameliyat riski çok yüksek olan süper obez hastaları asıl ameliyata hazırlamak için uygun bir yöntemdir. Cerrahi bir işlem değildir.
Soru: Ameliyat öncesi neden kan sulandırıcıları kesmek gerekiyor?
Cevap: Ameliyat bir kontrollü travmadır ve kanama her zaman bir risktir. Kan sulandırıcı ilaçlar, kanın pıhtılaşma mekanizmasını bozarak ameliyat sırasında ve sonrasında ciddi kanama riskine yol açar. Bu nedenle güvenli bir cerrahi için doktor kontrolünde kesilmeleri zorunludur.
Soru: Ameliyat sonrası mide bulantısı ve kusma normal mi?
Cevap: Anestezinin etkisi ve ameliyatın kendisine bağlı olarak ilk 24 saatte bir miktar bulantı görülebilir. Bu durum, etkili bulantı önleyici ilaçlarla kontrol altına alınır. Devam eden bulantı ve kusma ise normal değildir ve araştırılması gerekir.
Soru: Mide ameliyatı sonrası ne zaman banyo yapabilirim (küvet, hamam)?
Cevap: Yara yerlerinizin tamamen iyileştiğinden emin olmak için küveti doldurarak banyo yapmak, hamam, sauna veya havuza girmek için en az 3-4 hafta beklemeniz önerilir.
Soru: Mide kanseri takibinde PET-CT ne zaman istenir?
Cevap: PET-CT, genellikle ilk evreleme sırasında uzak metastaz şüphesi olduğunda veya ameliyat sonrası takipte, tomografide şüpheli görünen bir lezyonun kanser nüksü olup olmadığını anlamak için kullanılır. Rutin takipte her zaman istenmez.
Soru: GIST (Gastrointestinal Stromal Tümör) nedir? Mide kanserinden farkı nedir?
Cevap: GIST, midenin mukoza tabakasından değil, kas ve bağ dokusu tabakasından kaynaklanan farklı bir tümör türüdür. Klasik mide kanserine (adenokarsinom) göre genellikle daha yavaş seyreder ve lenf bezlerine yayılımı nadirdir. Cerrahisi, lenf bezi temizliği gerektirmeyebilir ve hedefe yönelik akıllı ilaçlara çok iyi yanıt verir.
Soru: Mide ameliyatı sonrası ne zaman araba kullanabilirim?
Cevap: Genel durumunuzun toparlandığı, ağrınızın geçtiği ve acil bir durumda güvenle fren yapabilecek güce ve reaksiyon hızına sahip olduğunuzda, laparoskopik ameliyatlar sonrası genellikle 1-2 hafta içinde, açık ameliyatlar sonrası ise 3-4 hafta içinde araba kullanabilirsiniz.
Soru: Mide ameliyatı sonrası dikişler ne zaman alınır?
Cevap: Laparoskopik ameliyatlarda genellikle kendiliğinden eriyen estetik dikişler kullanıldığı için dikiş alınmasına gerek kalmaz. Açık ameliyatlarda ise metal zımbalar (stapler) kullanılmışsa, bunlar genellikle 10-14 gün sonra alınır.
Soru: Mide fıtığı tekrarlar mı?
Cevap: Tecrübeli ellerde yapılan bir reflü ve mide fıtığı ameliyatı sonrası tekrarlama oranı çok düşüktür (%5’in altında). Ancak ameliyat sonrası aşırı kilo alma, sürekli ıkınma, ağır kaldırma gibi karın içi basıncı artıran durumlar nüks riskini artırabilir.
Soru: Mide kanseri ameliyatı sonrası beslenme için tüp (jejunostomi) takılır mı?
Cevap: Özellikle midenin tamamının alındığı (total gastrektomi) büyük ameliyatlarda, hasta ağızdan yeterli beslenmeye başlayana kadar erken dönemde beslenme desteği sağlamak amacıyla, ameliyat sırasında karın duvarından ince bağırsağa bir beslenme tüpü (beslenme jejunostomisi) konulabilir. Bu, iyileşme sürecini hızlandıran bir güvenlik önlemidir.
Soru: Ameliyat sonrası eve gidince ateşim çıkarsa ne yapmalıyım?
Cevap: 38°C’yi geçen bir ateş, bir enfeksiyonun (yara yeri, karın içi, akciğer) belirtisi olabilir. Bu durumda vakit kaybetmeden bizi aramanız veya en yakın acil servise başvurmanız gerekir.
Soru: Mide ameliyatı sonrası hangi vitaminleri kullanmalıyım?
Cevap: Midenin tamamı alındıysa ömür boyu B12 vitamini; bir kısmı alındıysa veya bypass yapıldıysa B12, demir, kalsiyum ve D vitamini takviyeleri gerekir. Bu takviyeler kan testleri ile düzenli olarak kontrol edilmelidir.
Soru: Reflü ameliyatından sonra gazlı içecek içebilir miyim?
Cevap: Hayır. Gazlı içecekler, oluşturulan yeni kapakçık mekanizmasında ve mide fundusunda aşırı şişkinliğe, rahatsızlığa ve ağrıya neden olabilir. Ameliyat sonrası gazlı içeceklerden tamamen uzak durulması önerilir.
Soru: Mide kanseri ameliyatı sonrası ne kadar yaşarım?
Cevap: Bu, hastalığın evresine, tümörün patolojik özelliklerine ve yapılan cerrahinin kalitesine (özellikle D2 diseksiyonun tam yapılıp yapılmadığına) göre çok değişkenlik gösterir. Erken evrede yakalanan ve doğru bir cerrahi ile tedavi edilen hastalarda tam şifa ve normal yaşam süresi beklentisi çok yüksektir.
Soru: Mide ameliyatı sonrası neden ishal veya kabızlık yaşanır?
Cevap: Midenin yapısının değişmesi, sinirlerin etkilenmesi ve bağırsak florasındaki değişiklikler nedeniyle hem ishal hem de kabızlık görülebilir. Genellikle bu durumlar diyet düzenlemesi ve zamanla vücudun adaptasyonu ile düzelir.
Sonuç: Mideniz İçin En Doğru Karar
Midenizle ilgili bir sorunla yüzleştiğinizde, karşınıza çıkan yol ayrımında doğru rehberi seçmek, tüm tedavi sürecinizin sonucunu belirler. İster yaşam kalitenizi artırmak için bir reflü ameliyatı, ister hayatınızı kurtaracak karmaşık bir mide kanseri ameliyatı, isterse de size yeni bir başlangıç sunacak bir mide küçültme ameliyatı olsun; her birinin temelinde cerrahi uzmanlık, tecrübe ve güven yatar. Prof. Dr. Oğuzhan Karatepe, mide cerrahisinin tüm bu farklı alanlarındaki derinlemesine bilgisi ve binlerce vakalık tecrübesiyle, size en güncel ve en güvenilir tedavi seçeneklerini sunan, Türkiye’nin önde gelen cerrahlarından birisidir.
Tedavi İçin Bizi Ara & WhatsApp: +90 530 917 30 30
Kliniğimizde, hiçbir şikayetin basit olmadığını, her hastanın endişelerinin değerli olduğunu biliriz. Tanı sürecinden başlayarak, sizin için en uygun cerrahi yöntemin seçilmesine, ameliyatın en yüksek standartlarda gerçekleştirilmesine ve ameliyat sonrası takip sürecinize kadar her adımda yanınızdayız. Amacımız, sadece hastalığınızı tedavi etmek değil, aynı zamanda bu zorlu süreci sizin için mümkün olan en konforlu ve güvenli şekilde yönetmektir. Yılların deneyimi ve yüzlerce hastamızın bize duyduğu güven, en büyük referansımızdır.
DİKKAT: Bu web sayfasında yer alan bilgiler genel bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için sunulan bu içerikler, bir doktor muayenesinin yerini kesinlikle tutmaz. Mide hastalıklarının teşhis ve tedavisi, kişiye özel planlama gerektirir ve cerrahi karar ancak detaylı bir muayene ve tetkikler sonucu verilebilir. Kesin teşhis ve size özel tedavi seçenekleri için mutlaka Prof. Dr. Oğuzhan Karatepe ve ekibine başvurunuz
Tedavi İçin Bizi Ara & WhatsApp: +90 530 917 30 30
randevu oluştur
Prof. Dr. Oğuzhan Karatepe ile hemen randevunuzu oluşturun
Tüp mide ameliyatı, mide balonu, pankreas kanseri tedavisi, karaciğer cerrahisi, mide ve bağırsak kanserleri, safra kesesi ameliyatı gibi birçok alanda, uzman cerrahi çözümlerle sağlığınıza hemen kavuşun.
Bize WhatsApp, iletişim formu ya da e-posta yoluyla ulaşarak randevunuzu kolayca oluşturabilirsiniz. Deneyimli ekibimiz, Prof. Dr. Oğuzhan Karatepe ile en kısa sürede görüşmeniz için size yardımcı olacak ve tedavi sürecinizi hızla başlatacaktır.