Prof. Dr. Oğuzhan Karatepe
İstanbul Obezite Cerrahisi
Modern dünyanın en ciddi sağlık sorunlarından biri olan obezite, sadece estetik bir kaygı değil, aynı zamanda diyabet, hipertansiyon, kalp hastalıkları ve kanser gibi birçok kronik rahatsızlığın ana nedenidir. Diyet ve egzersiz programlarının yetersiz kaldığı durumlarda, obezite cerrahisi, hastalarımıza sağlıklı ve sürdürülebilir bir kilo kaybı sunarak yeni bir hayatın kapılarını aralayan en etkili yöntemdir. Türkiye’nin en iyi genel cerrahlarından biri olarak kabul edilen Prof. Dr. Oğuzhan Karatepe, 25 yılı aşkın deneyimi, yüzlerce başarılı operasyonu ve uluslararası alanda tanınan akademik birikimi ile bu yolculukta size liderlik etmek için burada. Kliniğimizde, en güncel teknolojileri ve kişiye özel tedavi yaklaşımlarını kullanarak, sadece kilo vermenizi değil, aynı zamanda yaşam kalitenizi kalıcı olarak artırmayı hedefliyoruz.
Bu sayfada, obezite cerrahisi ile ilgili aklınızdaki tüm sorulara yanıt bulacaksınız. Tüp mide ameliyatı nedir, mide bypass nasıl çalışır, mide balonu kimler için uygundur gibi temel konulardan, obezite ameliyatı sonrası beslenme ve revizyon cerrahisi gibi ileri düzey konulara kadar her detayı sizler için hazırladık. Unutmayın, bu karar hayatınızın dönüm noktası olabilir. Prof. Dr. Oğuzhan Karatepe ve uzman ekibi olarak, bu önemli adımı atarken güvenle yanınızda olmaktan gurur duyarız. Sağlığınıza yeniden kavuşmak için ilk adımı atmaya hazırsanız, doğru yerdesiniz. Sorunlarınıza çözüm bulalım ve daha sağlıklı bir geleceği birlikte inşa edelim.
Obezite Nedir ve Neden Tedavi Edilmelidir?
Obezite, en basit tanımıyla, vücutta sağlığı bozacak ölçüde aşırı yağ birikmesidir. Bu durumu ölçmek için en yaygın kullanılan yöntem Vücut Kitle İndeksi (VKİ) veya Body Mass Index (BMI) hesabıdır. VKİ, kilonuzun, boyunuzun karesine bölünmesiyle elde edilen bir değerdir. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) sınıflandırmasına göre:
- 18.5 altında: Zayıf
- 18.5 – 24.9 arasında: Normal kilolu
- 25 – 29.9 arasında: Fazla kilolu
- 30 – 39.9 arasında: Obez
- 40 ve üzeri: Morbid (hastalık düzeyinde) obez
Obezite, sadece bir kilo problemi değildir; kontrol altına alınmadığında ciddi sağlık sorunlarına yol açan kronik bir hastalıktır. Bu sorunların başında Tip 2 Diyabet, Hipertansiyon, Yüksek Kolesterol, Kalp ve Damar Hastalıkları, İnme, Uyku Apnesi, Karaciğer Yağlanması, Eklem Hastalıkları (osteoartrit) ve bazı kanser türleri (meme, kolon, rahim kanseri vb.) gelmektedir. Bu nedenle obezitenin tedavisi, estetik bir iyileşmenin çok ötesinde, hayati bir öneme sahiptir.
Obezite Cerrahisi Nedir ve Nasıl Etki Eder?
Obezite cerrahisi, diğer adıyla bariatrik cerrahi, morbid obezite ve obeziteye bağlı yandaş hastalıkların tedavisinde kullanılan cerrahi yöntemlerin genel adıdır. Bu ameliyatlar, temel olarak iki mekanizma üzerinden etki gösterir: kısıtlayıcı (restriktif) ve emilim bozucu (malabsorbtif). Bazı ameliyatlar ise her iki etkiyi bir arada sunar (kombine).
- Kısıtlayıcı Etki: Mide hacminin küçültülmesiyle, hastanın tek seferde alabileceği gıda miktarı azaltılır. Böylece çok daha az yiyerek doygunluk hissine ulaşması sağlanır. Tüp mide ameliyatı (sleeve gastrektomi) ve mide balonu bu gruba en iyi örneklerdir.
- Emilim Bozucu Etki: Sindirim sisteminin yolunun değiştirilerek, tüketilen gıdaların bir kısmının emilmeden vücuttan atılması hedeflenir. Bu sayede kalori alımı ciddi oranda düşer. Mide bypass (gastric bypass) ameliyatları bu mekanizmayı kullanır.
Prof. Dr. Oğuzhan Karatepe olarak kliniğimizde uyguladığımız zayıflama ameliyatı yöntemleri, hastanın metabolizmasını yeniden düzenleyerek, özellikle açlık hormonu olarak bilinen Ghrelin’in salgılanmasını azaltır. Bu sayede hastalarımız hem daha az acıkır hem de daha çabuk doyarlar. Bu, sadece bir “mide küçültme ameliyatı” değil, hormonal ve metabolik bir yeniden başlangıçtır.
Neden Prof. Dr. Oğuzhan Karatepe ve Ekibini Tercih Etmelisiniz?
Obezite cerrahisi, hayatınızı değiştirecek ciddi bir karardır ve bu kararı verirken en önemli faktör, cerrahınızın tecrübesi ve uzmanlığıdır. Prof. Dr. Oğuzhan Karatepe, Türkiye’nin en iyi genel cerrahı olarak bu alanda tartışmasız bir otoritedir.
- 25 Yılı Aşkın Deneyim: Çeyrek asrı geçen cerrahi kariyeri boyunca binlerce karmaşık vaka yönetmiş ve sayısız hastayı sağlığına kavuşturmuştur.
- Akademik Liderlik: Ulusal ve uluslararası hakemli dergilerde yayımlanmış 100’den fazla makalesi ile tıp literatürüne önemli katkılar sağlamıştır. Bu, en güncel ve bilimsel yöntemleri takip ettiğimizin bir kanıtıdır.
- Kişiye Özel Yaklaşım: Her hastanın durumu, metabolizması ve beklentileri farklıdır. “Tek tip” tedavi yerine, size en uygun cerrahi yöntemi belirlemek için detaylı analizler yapıyor ve multidisipliner bir yaklaşımla hareket ediyoruz.
- Güven ve Başarı: Tedavi ettiğimiz yüzlerce hasta, bizim en büyük referansımızdır. Başarı oranlarımız ve hasta memnuniyetimiz, bizi bu alanda bir numara yapmaktadır.
- Revizyon Cerrahisindeki Uzmanlık: Daha önce başka merkezlerde ameliyat olmuş ancak başarısız sonuçlar almış veya komplikasyon yaşamış hastalar için uygulanan revizyonel bariatrik cerrahi konusunda özel bir uzmanlığa sahibiz. En zorlu vakalarda bile çözüm üretiyoruz.
Obezite Cerrahisi Yöntemleri Nelerdir?
Kliniğimizde, hastalarımızın bireysel ihtiyaçlarına ve sağlık durumlarına göre en uygun ve en modern obezite cerrahisi yöntemlerini başarıyla uygulamaktayız. İşte en sık başvurduğumuz tedaviler:
Tüp Mide Ameliyatı (Sleeve Gastrektomi)
Tüp mide ameliyatı, diğer adıyla sleeve gastrektomi, dünyada ve Türkiye’de en sık uygulanan kilo verme ameliyatı yöntemidir. Laparoskopik (kapalı) yöntemle gerçekleştirilen bu operasyonda, midenin yaklaşık %80’lik kısmı cerrahi olarak çıkarılır. Geriye kalan mide, ince uzun bir tüp şeklini alır. Bu sayede:
- Midenin hacmi küçüldüğü için çok az gıda ile doygunluk hissi oluşur.
- Midenin çıkarılan fundus bölgesinden salgılanan açlık hormonu (Ghrelin) seviyesi düştüğü için iştah belirgin şekilde azalır.
- Sindirim sisteminin doğal akışı değişmediği için vitamin ve mineral emilim bozuklukları minimal düzeydedir.
Tüp mide ameliyatı sonrası hastalarımız, ilk bir yıl içinde fazla kilolarının ortalama %60-70’ini kaybederler. Tüp mide ameliyatı fiyatı hakkında detaylı bilgi ve kişisel değerlendirme için kliniğimize başvurabilirsiniz.
Mide Bypass (Roux-en-Y Gastric Bypass)
Mide bypass ya da gastric bypass ameliyatı, obezite cerrahisinin “altın standart” olarak kabul edilen en eski ve etkili yöntemlerinden biridir. Bu ameliyat hem kısıtlayıcı hem de emilim bozucu etkiye sahiptir. Operasyon iki aşamadan oluşur:
- Midenin üst kısmında küçük bir kese (yaklaşık 30-50 cc) oluşturulur. Bu, gıda alımını kısıtlar.
- İnce bağırsağın bir bölümü atlanarak bu yeni oluşturulan küçük mide kesesine bağlanır. Bu da tüketilen gıdaların emilimini azaltır.
Gastric bypass, özellikle kontrolsüz Tip 2 diyabeti olan morbid obez hastalar için son derece etkilidir. Ameliyat sonrası diyabetin %80’den fazla oranda tamamen düzeldiği gözlemlenmektedir.
Mini Gastric Bypass
Mini gastric bypass, standart Roux-en-Y tekniğine göre teknik olarak daha basit ve daha kısa süren bir alternatiftir. Bu yöntemde de mide bir tüp haline getirilir ve ince bağırsağa tek bir noktadan bağlanır (anastomoz). Hem kısıtlayıcı hem de emilim bozucu etkileri güçlüdür. Kilo verdirme ve yandaş hastalıkları düzeltme başarısı standart bypass’a çok yakındır. Ancak safra reflüsü riski bir miktar daha yüksek olabilir. Hangi yöntemin sizin için uygun olduğuna Prof. Dr. Oğuzhan Karatepe, detaylı muayene sonrası karar verecektir.
Duodenal Switch Ameliyatı
Duodenal Switch, en güçlü metabolik etkiye sahip ve en fazla kilo kaybı sağlayan obezite cerrahisi yöntemidir. Süper morbid obez (VKİ > 50-60) hastalarda veya ciddi metabolik bozuklukları olan hastalarda tercih edilir. Operasyon, bir tüp mide ameliyatı ile birlikte çok ileri düzeyde bir emilim bozukluğu oluşturacak şekilde ince bağırsakların yeniden düzenlenmesini içerir. En etkili yöntem olmasına rağmen, vitamin ve protein eksikliği gibi obezite cerrahisi riskleri daha yüksek olduğu için hasta seçimi çok dikkatli yapılmalı ve ömür boyu çok yakın takip gereklidir.
Mide Balonu (Cerrahi Dışı Yöntem)
Mide balonu, cerrahi bir işlem değildir. Endoskopik olarak, yani ağız yoluyla mideye yerleştirilen ve ardından serum fizyolojik ile şişirilen silikon bir balondur. Midede yer kaplayarak sürekli bir tokluk hissi yaratır ve porsiyonları küçültmeye yardımcı olur. Genellikle 6 ay veya 12 ay midede kalır ve sonrasında yine endoskopik olarak çıkarılır. Kimler için uygundur?
- Ameliyat olmak istemeyen veya ameliyat için anestezi riski yüksek olan hastalar.
- Vücut Kitle İndeksi ameliyat sınırının altında (27-35 arası) olan fazla kilolu bireyler.
- Süper obez hastaları asıl ameliyata hazırlamak ve riski azaltmak için bir köprü tedavisi olarak.
Mide balonu sonrası süreçte de diyet ve yaşam tarzı değişikliği esastır. Mide balonu fiyatı, kullanılan balonun markasına ve kalış süresine göre değişiklik gösterir. Mide balonu zararları nadirdir ancak mide bulantısı, kramp veya nadiren ülser gibi yan etkiler görülebilir. Prof. Dr. Oğuzhan Karatepe, sizin için en güvenli ve etkili yöntemi belirleyecektir.
Mide Kelepçesi (Ayarlanabilir Gastrik Bant)
Mide kelepçesi ameliyatı, geçmiş yıllarda popüler olmuş ancak günümüzde yan etkileri ve daha az etkili olması nedeniyle popülaritesini yitirmiş bir yöntemdir. Midenin üst kısmına silikon bir bant yerleştirilerek kısıtlayıcı bir etki oluşturulur. Ancak bant kayması, mide dokusuna zarar vermesi (erozyon) ve yetersiz kilo kaybı gibi sorunlar nedeniyle kliniğimizde artık birincil yöntem olarak tercih edilmemektedir. Genellikle daha önce mide kelepçesi takılmış ve sorun yaşayan hastalara yönelik revizyon ameliyatları gerçekleştirmekteyiz.
Obezite Cerrahisi Kimlere Yapılır? (Uygunluk Kriterleri)
Obezite ameliyatı nedir sorusu kadar, obezite ameliyatı kimlere yapılır sorusu da kritik öneme sahiptir. Prof. Dr. Oğuzhan Karatepe olarak, her hastayı uluslararası kabul görmüş kriterlere göre titizlikle değerlendiriyoruz:
- Vücut Kitle İndeksi (VKİ) 40 kg/m² ve üzerinde olanlar (Morbid Obezler).
- VKİ 35-39.9 kg/m² arasında olup, obeziteye bağlı ciddi yandaş hastalığı (Tip 2 Diyabet, hipertansiyon, uyku apnesi, yüksek kolesterol vb.) olanlar.
- VKİ 30-34.9 kg/m² arasında olup, ilaç ve diğer tedavilerle kontrol altına alınamayan Tip 2 diyabeti veya metabolik sendromu olan hastalar (Diyabet Cerrahisi / Metabolik Cerrahi kapsamında değerlendirilir).
- Ameliyat dışı yöntemleri (diyet, egzersiz, ilaç) denemiş ve başarısız olmuş olmak.
- Ameliyatı ve sonrasındaki yaşam tarzı değişikliklerini kabul edebilecek ve uygulayabilecek psikolojik durumda olmak.
- Alkol veya madde bağımlılığı olmamak.
- Ameliyata engel teşkil edecek düzeyde ciddi bir anestezi riski taşımamak.
Bu yolculuğa uygun olup olmadığınıza karar vermek için kapsamlı bir değerlendirme şarttır. Sağlıklı bir yaşama adım atmak için ilk adımı atın ve kliniğimizden randevu alın.
Ameliyat Süreci: Öncesi ve Sonrası Neler Yaşanır?
Başarılı bir obezite cerrahisi, sadece ameliyat anından ibaret değildir. Ameliyat öncesi hazırlık ve ameliyat sonrası takip, en az operasyonun kendisi kadar önemlidir. Kliniğimizde bu süreci multidisipliner bir ekiple yönetiyoruz.
Ameliyat Öncesi Hazırlık Dönemi
Karar verdiğiniz andan itibaren uzman ekibimiz yanınızda olur. Bu süreçte Endokrinoloji, Kardiyoloji, Göğüs Hastalıkları, Psikiyatri uzmanları ve Diyetisyen tarafından detaylı bir kontrolden geçersiniz. Kan tahlilleri, endoskopi, EKG, akciğer filmi gibi tetkikler yapılarak ameliyata uygunluğunuz kesinleştirilir. Gerekli durumlarda ameliyat öncesi özel bir diyet programı uygulanarak karaciğer yağlanması azaltılır ve ameliyat riski en aza indirilir.
Obezite Ameliyatı Sonrası Beslenme
Obezite ameliyatı sonrası beslenme, tedavinin en kritik parçasıdır. Ameliyattan sonraki süreç, diyetisyenimizin kontrolünde aşamalı olarak ilerler:
- Sıvı Dönemi (İlk 1-2 hafta): Su, şekersiz komposto, et suyu, tanesiz çorbalar gibi berrak sıvılarla başlanır.
- Püre Dönemi (2-4. hafta): Blender’dan geçirilmiş, yumuşak, püre kıvamındaki gıdalara geçilir.
- Yumuşak Gıda Dönemi (4-6. hafta): Çatalla kolayca ezilebilen yumuşak katı gıdalar denenir.
- Normal Gıdaya Geçiş (6. haftadan sonra): Yavaş yavaş normal, sağlıklı katı gıdalara geçiş yapılır.
Bu süreçte protein alımı hayati önem taşır. Ömür boyu vitamin ve mineral takviyeleri (B12, D vitamini, demir, kalsiyum vb.) kullanmak gerekebilir. Diyetisyenimiz, size özel bir beslenme planı oluşturarak bu süreci en sağlıklı şekilde yönetmenizi sağlayacaktır.
Obezite Cerrahisi Sonrası Yaşam
Ameliyat sonrası hayatınızda pek çok olumlu değişiklik olacaktır. Kilo verdikçe özgüveniniz artar, hareket kabiliyetiniz geri döner, yandaş hastalıklarınız düzelir veya tamamen ortadan kalkar. Ancak bu yeni hayata adapte olmak da bir süreçtir.
- Egzersiz: Kilo kaybını desteklemek ve kas kütlesini korumak için düzenli egzersiz programı hayatınızın bir parçası olmalıdır.
- Psikolojik Destek: Beden algınızdaki hızlı değişimlere uyum sağlamak için psikolojik destek almak faydalı olabilir.
- Sosyal Hayat: Dışarıda yemek yeme alışkanlıklarınız değişecektir. Küçük porsiyonlarla ve doğru besin seçimleriyle sosyal hayatınıza devam edebilirsiniz.
Revizyon Cerrahisi: İkinci Bir Şans
Revizyonel bariatrik cerrahi, daha önce obezite ameliyatı geçirmiş ancak istenilen kilo kaybını yaşayamamış, geri kilo almış veya ameliyata bağlı ciddi komplikasyonlar (reflü, darlık vb.) geliştirmiş hastalara uygulanan düzeltme ameliyatlarıdır. Bu ameliyatlar, ilk operasyona göre çok daha karmaşık ve tecrübe gerektirir.
Prof. Dr. Oğuzhan Karatepe, revizyon ameliyatı konusunda Türkiye’deki en deneyimli cerrahlardan biridir. Mide kelepçesinin tüp mideye veya bypass’a çevrilmesi, yetersiz kalmış bir tüp midenin bypass ameliyatına dönüştürülmesi gibi pek çok kompleks işlemi başarıyla gerçekleştirmektedir. Eğer daha önce geçirdiğiniz ameliyattan memnun değilseniz, umudunuzu kaybetmeyin. Tecrübemizle size ikinci bir şans sunmak için buradayız.
Obezite Cerrahisi Fiyatları
Hastalarımızın en çok merak ettiği konulardan biri de obezite cerrahisi fiyatları ve özellikle tüp mide ameliyatı fiyatı veya mide balonu fiyatı gibi spesifik maliyetlerdir. Obezite cerrahisi maliyetleri sabit bir rakam değildir ve birçok faktöre bağlı olarak değişiklik gösterir:
- Uygulanacak Cerrahi Yöntem: Mide balonu, tüp mide, gastrik bypass gibi farklı prosedürlerin maliyetleri birbirinden farklıdır.
- Hastane ve Teknoloji: Ameliyatın yapıldığı hastanenin standartları, kullanılan cerrahi ekipmanların (stapler vb.) kalitesi ve teknolojisi fiyatı etkiler. Biz, her zaman en kaliteli ve güvenilir malzemeleri kullanmayı prensip edindik.
- Ekibin Deneyimi: Prof. Dr. Oğuzhan Karatepe gibi alanında zirve bir ismin ve tecrübeli bir ekibin varlığı, fiyata etki eden en önemli unsurdur. Unutmayın, bu sağlığınız için bir yatırımdır.
- Paket Kapsamı: Fiyata dahil olan hizmetler (ameliyat öncesi tahliller, hastanede kalış süresi, ameliyat sonrası kontroller, diyetisyen takibi vb.) önemlidir.
Net bir fiyat bilgisi verebilmek için öncelikle sizi muayene etmemiz ve size en uygun yöntemi belirlememiz gerekmektedir. Size özel tedavi planı ve fiyat teklifi için kliniğimizle iletişime geçmekten çekinmeyin.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS): Obezite Cerrahisi Hakkında Her Şey
Soru: Obezite cerrahisi için yaş sınırı var mıdır?
Cevap: Genel olarak obezite cerrahisi 18 ila 65 yaş arasındaki bireylere uygulanır. Ancak hastanın genel sağlık durumu ve ek hastalıkları göz önünde bulundurularak bu sınırlar dışında da (özel durumlarda) ameliyat yapılabilir.
Soru: Ameliyat ne kadar sürer?
Cevap: Ameliyatın türüne göre değişmekle birlikte, tüp mide ameliyatı yaklaşık 1-1.5 saat, mide bypass ameliyatı ise 2-3 saat kadar sürer.
Soru: Ameliyat sonrası hastanede ne kadar kalırım?
Cevap: Laparoskopik (kapalı) yöntemle yapıldığı için hastanede kalış süresi oldukça kısadır. Genellikle ameliyattan sonra 2-3 gece hastanede kalmanız yeterli olmaktadır.
Soru: Ameliyat sonrası ağrım çok olur mu?
Cevap: Kapalı ameliyat tekniği sayesinde ameliyat sonrası ağrı minimal düzeydedir ve ağrı kesicilerle kolayca kontrol altına alınır. Hastalarımız genellikle ertesi gün ayağa kalkıp yürüyebilirler.
Soru: İşe ne zaman dönebilirim?
Cevap: Yaptığınız işin niteliğine bağlı olarak değişir. Masa başı bir işte çalışıyorsanız 1-2 hafta içinde, daha ağır fiziksel aktivite gerektiren bir işte çalışıyorsanız 3-4 hafta sonra işinize dönebilirsiniz.
Soru: Ameliyat sonrası iz kalır mı?
Cevap: Ameliyat laparoskopik olarak, yani karın bölgesinde açılan birkaç küçük (yaklaşık 1 cm) delikten yapıldığı için estetik olarak rahatsız edici büyük bir iz kalmaz. Zamanla bu küçük izler de büyük oranda belirsizleşir.
Soru: Ne kadar kilo veririm?
Cevap: Kilo kaybı kişiden kişiye ve ameliyat türüne göre değişir. Genellikle hastalar ilk 1-1.5 yıl içinde fazla kilolarının %60 ila %80’ini kaybederler. Örneğin 120 kg olan ve ideal kilosu 70 kg olan bir hasta, fazla kilosu olan 50 kg’ın yaklaşık 30-40 kg’ını verir.
Soru: Kilo verdikten sonra cildimde sarkma olur mu?
Cevap: Hızlı ve yüksek miktarda kilo kaybı sonrası ciltte sarkmalar olabilir. Bu durum kişinin yaşına, genetik yapısına, verdiği kilo miktarına ve egzersiz yapma durumuna bağlıdır. Kilo verme süreci tamamlandıktan (yaklaşık 1.5-2 yıl sonra) sonra gerekirse post-bariatrik cerrahi (germe ameliyatları) düşünülebilir.
Soru: Ameliyattan sonra tekrar kilo alır mıyım?
Cevap: Obezite cerrahisi sihirli bir değnek değildir. Eğer hasta, ameliyat sonrası yaşam tarzı değişikliklerine (sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz) uymazsa bir miktar geri kilo alımı mümkündür. Ancak ameliyat öncesi kilolara dönmek çok nadirdir. Başarının sırrı, cerrahi ile birlikte yaşam tarzını da değiştirmektir.
Soru: Ameliyat sonrası hamile kalabilir miyim?
Cevap: Evet, kalabilirsiniz. Hatta kilo kaybı doğurganlığı artırır. Ancak, vücudun ve kiloların stabil hale gelmesi için ameliyattan sonra en az 12-18 ay beklenmesini tavsiye ediyoruz. Bu süreçte güvenilir bir doğum kontrol yöntemi kullanılmalıdır.
Soru: Obezite cerrahisinin riskleri nelerdir?
Cevap: Her cerrahi işlemin olduğu gibi obezite cerrahisinin de riskleri vardır. Bunlar arasında enfeksiyon, kanama, anesteziye bağlı komplikasyonlar, kaçak (stapler hattından sızıntı), emboli (pıhtı atması) gibi riskler bulunur. Ancak tecrübeli bir cerrah ve donanımlı bir merkezde bu riskler son derece düşüktür (%1’in altında).
Soru: ‘Kaçak’ riski nedir? Korkmalı mıyım?
Cevap: Kaçak, mide veya bağırsakların kesilip yeniden birleştirildiği hattan sızıntı olması durumudur ve en ciddi komplikasyondur. Prof. Dr. Oğuzhan Karatepe’nin tecrübesi ve kullandığı en son teknoloji stapler (zımba) sistemleri sayesinde kliniğimizde bu risk minimum düzeydedir. Ayrıca ameliyat sırasında ‘kaçak testi’ yaparak bu riski bertaraf ederiz.
Soru: Ameliyattan sonra saçlarım dökülür mü?
Cevap: Ameliyat sonrası ilk 3-6 ayda, hızlı kilo kaybı ve vücudun yaşadığı strese bağlı olarak geçici bir saç dökülmesi yaşanabilir. Bu durum ‘telogen effluvium’ olarak adlandırılır ve kalıcı değildir. Yeterli protein, vitamin ve mineral alımıyla saçlar yeniden ve daha sağlıklı bir şekilde çıkar.
Soru: Ömür boyu vitamin kullanmak zorunda mıyım?
Cevap: Evet, özellikle mide bypass ve duodenal switch gibi emilim bozucu ameliyatlardan sonra ömür boyu vitamin ve mineral takviyesi kullanmak gerekir. Tüp mide ameliyatı sonrası bu ihtiyaç daha az olsa da düzenli kontrollerle eksiklik olup olmadığı takip edilmeli ve gerekirse takviye alınmalıdır.
Soru: Ameliyat Tip 2 Diyabeti (şeker hastalığı) düzeltir mi?
Cevap: Evet, obezite cerrahisi Tip 2 Diyabet üzerinde çok etkilidir. Hastaların büyük bir kısmında (%80’den fazla) diyabet tamamen düzelir (remisyon) veya kullanılan ilaç/insülin ihtiyacı ciddi oranda azalır.
Soru: Mide balonu acı verir mi?
Cevap: Mide balonu takılırken hafif bir sedasyon (uyku hali) altında olduğunuz için hiçbir şey hissetmezsiniz. Takıldıktan sonraki ilk birkaç gün mide bulantısı, kramp ve rahatsızlık hissi olabilir. Bu durum ilaçlarla kontrol altına alınır ve vücut balona alıştıkça geçer.
Soru: Mide balonu patlar mı?
Cevap: Bu son derece nadir bir durumdur. Günümüzdeki modern mide balonları çok dayanıklı materyallerden üretilmektedir. Patlama ihtimaline karşı balon, metilen mavisi gibi renkli bir sıvıyla şişirilir. Eğer bir sızıntı olursa idrar rengi yeşil/maviye döner ve bu durumda hemen doktorunuza başvurmanız gerekir.
Soru: Tüp mide mi, mide bypass mı? Hangisi daha iyi?
Cevap: “Daha iyi” bir ameliyat yoktur, “daha uygun” bir ameliyat vardır. Seçim; hastanın VKİ’sine, yandaş hastalıklarına (özellikle diyabet ve reflü), yeme alışkanlıklarına ve cerrahın değerlendirmesine göre kişiye özel olarak yapılır.
Soru: Ameliyattan sonra alkol ve sigara kullanabilir miyim?
Cevap: Sigaranın ameliyat öncesi ve sonrası en az 1 ay süreyle kesinlikle bırakılması gerekir çünkü yara iyileşmesini bozar ve kaçak riskini artırır. Alkol ise yüksek kalori içerdiği ve mide mukozasına zarar verebileceği için ilk 6 ay-1 yıl kesinlikle tüketilmemelidir. Sonrasında ise çok sınırlı tüketime izin verilebilir.
Soru: Ameliyat sonrası sosyal hayatım nasıl etkilenir?
Cevap: İlk başlarda porsiyonlarınızın küçülmesi nedeniyle sosyal ortamlarda yemek yemek farklı gelebilir. Ancak zamanla yeni düzeninize alışırsınız. Restoranlarda başlangıç menülerinden veya çocuk menülerinden sipariş verebilir, yemeğinizi paylaşabilirsiniz. Unutmayın, sosyal hayat yemek yemekten ibaret değildir.
Soru: Dumping Sendromu nedir?
Cevap: Özellikle mide bypass ameliyatları sonrası, şekerli ve yağlı gıdaların hızlıca ince bağırsağa geçmesiyle ortaya çıkan bir durumdur. Terleme, çarpıntı, bulantı, ishal ve baş dönmesi gibi belirtilerle seyreder. Bu durum, aslında hastayı sağlıksız gıdalardan uzak tutan bir tür “ceza” mekanizmasıdır.
Soru: Obezite genetik midir? Ameliyat olsam da kaderimden kaçabilir miyim?
Cevap: Obeziteye genetik bir yatkınlık olabilir ancak bu bir kader değildir. Obezite cerrahisi, bu genetik yatkınlığın yarattığı metabolik ve hormonal engelleri aşmanız için size güçlü bir araç sunar. Doğru kullanıldığında bu araba sizi sağlıklı bir hayata götürür.
Soru: Devlet (SGK) obezite ameliyatlarını karşılıyor mu?
Cevap: SGK, belirli şartlar altında (örneğin VKİ’nin 40’ın üzerinde olması, devlet hastanesi heyet raporu vb.) obezite ameliyatlarını karşılayabilmektedir. Ancak özel hastaneler ve klinikler için süreç farklı işler. Bu konuda detaylı bilgiyi kliniğimizden alabilirsiniz.
Soru: Ameliyat sonrası psikolojim nasıl etkilenir?
Cevap: Genellikle olumlu yönde etkilenir. Kilo verdikçe artan özgüven, enerji ve sosyal kabul, ruh halini iyileştirir. Ancak bazen “yemek yeme” eyleminin bir başa çıkma mekanizması olarak kullanıldığı durumlarda, bu mekanizmanın kaybı boşluk hissine neden olabilir. Bu nedenle gerekirse psikolojik destek almak önemlidir.
Soru: Ameliyatsız kilo verme yöntemleri neden bende işe yaramadı?
Cevap: Morbid obezitede, vücut metabolizması “set point” adı verilen yüksek bir kiloya ayarlanmıştır. Diyet yaptığınızda, vücut kıtlık moduna girer, metabolizmayı yavaşlatır ve açlık hormonlarını artırır. Bu nedenle diyetle verilen kilolar genellikle fazlasıyla geri alınır. Cerrahi, bu “set point”i yeniden ayarlayarak kalıcı kilo kaybı sağlar.
Soru: Prof. Dr. Oğuzhan Karatepe’ye nasıl ulaşabilirim?
Cevap: Web sitemizde yer alan iletişim bilgileri, telefon numarası veya randevu formu üzerinden bize kolayca ulaşabilirsiniz. İlk görüşme ve değerlendirme için sizi kliniğimize bekliyoruz. Sorunlarınıza çözüm bulmak için buradayız.
Soru: Obezite cerrahisi sonrası ne sıklıkla kontrole gelmeliyim?
Cevap: Ameliyat sonrası takip çok önemlidir. Genellikle ilk yıl içinde 1., 3., 6. ve 12. aylarda, sonrasında ise yıllık kontrollerle hastalarımızı takip ediyoruz. Bu kontrollerde kan tahlilleri yapılarak vitamin ve mineral düzeyleriniz kontrol edilir.
Soru: Ameliyattan sonra gazlı içecekler içebilir miyim?
Cevap: Hayır. Gazlı içecekler, küçülen midenizde basınca ve rahatsızlığa neden olabilir. Ayrıca çoğu şeker içerdiği için kilo verme sürecinizi sabote eder. Ameliyat sonrası hayatınızdan tamamen çıkarmanızı öneririz.
Soru: Kahve içebilir miyim?
Cevap: Ameliyattan sonraki ilk bir ay kafeinden uzak durulmasını öneriyoruz. Sonrasında ise şekersiz ve sütsüz olmak kaydıyla günde 1-2 fincan kahve tüketilebilir. Ancak kafeinin idrar söktürücü etkisi nedeniyle yeterli su içtiğinizden emin olmalısınız.
Soru: Ameliyattan sonra katı-sıvı ayrımı neden önemlidir?
Cevap: Mide hacminiz çok küçük olduğu için, yemeklerle birlikte sıvı tüketmek midenizi hızla doldurur ve yeterli katı besin (özellikle protein) almanızı engeller. Ayrıca sıvı, katı gıdaların mideden hızlıca boşalmasına neden olarak tokluk süresini kısaltır. Bu nedenle yemeklerden 30 dakika önce ve 30 dakika sonra sıvı alımını durdurmalısınız.
Soru: Ameliyat sonrası vitamin eksikliği belirtileri nelerdir?
Cevap: Halsizlik, yorgunluk, saç dökülmesi, tırnaklarda kırılma, hafıza sorunları, dilde ve ağız kenarında yaralar, bacaklarda uyuşma veya karıncalanma gibi belirtiler vitamin eksikliğine işaret edebilir. Bu nedenle düzenli kontrol ve takviye kullanımı çok önemlidir.
Soru: Ameliyattan ne kadar sonra egzersize başlayabilirim?
Cevap: Ameliyattan sonraki gün yürüyüşlere başlamanız teşvik edilir. Yaklaşık 4-6 hafta sonra ise yüzme, bisiklet ve ağırlık antrenmanları gibi daha yoğun egzersizlere doktorunuzun onayıyla başlayabilirsiniz.
Soru: Ameliyat sonrası cinsel hayatım ne zaman normale döner?
Cevap: Kendinizi fiziksel ve duygusal olarak hazır hissettiğinizde, genellikle 2-4 hafta sonra cinsel aktiviteye dönebilirsiniz. Kilo kaybı genellikle libido ve cinsel performansı olumlu yönde etkiler.
Soru: Ameliyat için kullandığınız zımbalar (stapler) vücutta kalıyor mu?
Cevap: Evet, midenin kesilen ve kapatılan hattı boyunca kullanılan titanyum zımbalar vücutta kalır. Bunlar son derece biyouyumludur, reaksiyona neden olmazlar ve MR gibi görüntüleme yöntemlerine girmenize engel teşkil etmezler.
Soru: Daha önce geçirdiğim mide kelepçesi ameliyatı revize edilebilir mi?
Cevap: Kesinlikle. Mide kelepçesi (gastrik bant) çıkarma ve aynı seansta tüp mide veya gastrik bypass gibi daha etkili bir yönteme geçiş, en sık yaptığımız revizyon ameliyatı türlerinden biridir.
Soru: Ameliyat sonrası yutma güçlüğü yaşar mıyım?
Cevap: İlk haftalarda midenin ödemli olması nedeniyle yutma sırasında takılma hissi olabilir. Bu geçici bir durumdur. Yiyecekleri çok iyi çiğnemek ve yavaş yemek bu sorunu önler.
Soru: Ameliyattan ne kadar sonra uçağa binebilirim?
Cevap: Emboli (pıhtı atması) riskini en aza indirmek için genellikle 2-4 hafta sonra uçak yolculuğu yapmanızı öneririz. Uzun uçuşlarda ise mutlaka bol sıvı tüketmeli ve saatte bir kalkıp yürümelisiniz.
Soru: Kilo verdikten sonra tansiyon ve diyabet ilaçlarımı bırakabilecek miyim?
Cevap: Hastalarımızın çok büyük bir kısmı, kilo verdikçe bu ilaçlara olan ihtiyacı azalır veya tamamen ortadan kalkar. Ancak ilaçları bırakma kararı mutlaka sizi takip eden dahiliye veya kardiyoloji uzmanı tarafından verilmelidir.
Soru: Ameliyat sonrası üşüme hissi normal midir?
Cevap: Evet, hızlı kilo kaybı sürecinde vücuttaki yalıtım görevi gören yağ tabakası azaldığı için üşüme hissi sıkça görülür. Bu normal ve geçici bir durumdur.
Soru: Reflü şikayetim var, hangi ameliyat bana daha uygun?
Cevap: Ciddi reflü (GÖRH) şikayeti olan hastalarda tüp mide ameliyatı reflüyü artırabilir. Bu hastalarda mide bypass ameliyatı, reflüyü de tedavi edici etkisi nedeniyle daha iyi bir seçenek olabilir.
Soru: Ameliyat sonrası laktoz intoleransı (süt ürünlerine hassasiyet) gelişir mi?
Cevap: Bazı hastalarda ameliyat sonrası geçici veya kalıcı laktoz intoleransı gelişebilir. Süt ürünleri tüketildiğinde gaz, şişkinlik ve ishal gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Bu durumda laktozsuz ürünler tercih edilmelidir.
Soru: Ameliyata hazırlık için neden sıvı diyeti yapmam gerekiyor?
Cevap: Ameliyat öncesi 1-2 haftalık özel diyet (bazen sıvı diyet), özellikle karaciğerin yağını azaltarak küçülmesini sağlar. Bu, ameliyat sırasında cerrahın görüş alanını ve çalışma konforunu artırarak operasyonu daha güvenli hale getirir.
Soru: Mide balonu ile ne kadar kilo verebilirim?
Cevap: Mide balonu ile 6-12 aylık süreçte fazla kilonun ortalama %10-15’i verilebilir. Bu, yaklaşık 10-25 kg arasına denk gelir. Ancak sonuç tamamen kişinin diyet ve egzersiz programına uyumuna bağlıdır.
Soru: Ameliyat sonrası vücut kokum değişir mi?
Cevap: Hızlı yağ yakımı sürecinde (ketozis), nefeste ve terde aseton benzeri bir koku oluşabilir. Bu durum kilo verme süreci yavaşladıkça ortadan kalkar.
Soru: Kilo verdikten sonra yüzüm çöker mi?
Cevap: Yüksek miktarda kilo kaybı sonrası yüzdeki yağ dokusunun da azalmasıyla bir miktar “çökme” veya yaşlı görünüm olabilir. Yeterli protein ve su alımı, kolajen takviyeleri bu durumu en aza indirebilir. Kilo stabil hale geldikten sonra gerekirse medikal estetik dolgu uygulamaları düşünülebilir.
Soru: Ameliyattan sonra sakız çiğneyebilir miyim?
Cevap: Sakız çiğnemek, hava yutmanıza neden olarak mide ve bağırsaklarda gaz ve şişkinliğe yol açabilir. Bu nedenle özellikle ilk aylarda önerilmemektedir.
Soru: Ameliyat sonrası tat alma duyum değişir mi?
Cevap: Evet, birçok hasta ameliyat sonrası tat tercihlerinin değiştiğini bildirir. Eskiden çok sevdikleri şekerli veya yağlı gıdalar artık onlara çekici gelmeyebilir.
Soru: Obezite cerrahisi sonrası safra kesesi taşı oluşur mu?
Cevap: Evet, hızlı kilo kaybı safra çamuru ve safra kesesi taşı oluşumu için bir risk faktörüdür. Bu riski azaltmak için bazen koruyucu ilaçlar verilebilir veya riskli hastalarda obezite cerrahisi ile aynı anda safra kesesi de alınabilir.
Soru: Ameliyat sonrası kabızlık yaşar mıyım?
Cevap: Azalan gıda ve sıvı alımına bağlı olarak kabızlık sıkça görülen bir sorundur. Yeterli sıvı alımı, lifli gıdaların (püre ve yumuşak gıda döneminde) tüketilmesi ve hareketlilik bu sorunu çözmeye yardımcı olur.
Soru: Ameliyat sonrası alkol emilimi nasıl değişir?
Cevap: Obezite cerrahisi sonrası alkol çok daha hızlı emilir ve kan alkol seviyesi çok daha hızlı yükselir. Yani çok az miktarda alkol bile kişiyi sarhoş edebilir. Bu nedenle alkol tüketimi konusunda çok dikkatli olunmalıdır.
Soru: Ameliyat sonrası hangi ilaçları kullanmam yasak?
Cevap: Özellikle NSAID grubu ağrı kesiciler (aspirin, ibuprofen, naproksen vb.) mide ülseri riskini artırdığı için kesinlikle kullanılmamalıdır. Herhangi bir ilaç kullanmadan önce mutlaka cerrahınıza danışmalısınız.
Soru: Yurt dışından veya şehir dışından geliyorum, süreç nasıl işliyor?
Cevap: Kliniğimiz, yurt dışı ve şehir dışı hastalar için özel paketler ve organizasyonlar sunmaktadır. Online ön görüşme, transferler, konaklama ve tüm tedavi sürecini sizin için planlıyoruz. Bize ulaşmanız yeterlidir.
Soru: Ameliyat sonrası depresyon riski var mıdır?
Cevap: Genellikle ruh hali iyileşse de, bazı hastalarda yeme alışkanlıklarının değişmesi ve sosyal adaptasyon sürecinde duygusal zorluklar yaşanabilir. Bu normaldir ve gerekirse psikolojik destek almak en doğru yaklaşımdır.
Soru: Kilo verdikten sonra tekrar spor yapmaya başlayınca kas kütlem artar mı?
Cevap: Evet. Yeterli protein alımı ve düzenli ağırlık antrenmanları ile kas kütlenizi koruyabilir ve hatta artırabilirsiniz. Bu, hem metabolizmanızı hızlandırır hem de sarkmaları azaltır.
Soru: Ameliyat sonrası mide bulantısı ve kusma normal mi?
Cevap: Özellikle ilk dönemlerde, çok hızlı yemek, yeterince çiğnememek veya fazla yemek mide bulantısı ve kusmaya neden olabilir. Bu, vücudunuzun size yeni sınırlarınızı öğretme şeklidir.
Soru: Revizyon ameliyatının riskleri ilk ameliyata göre daha mı yüksek?
Cevap: Evet, revizyon ameliyatları anatomik yapışıklıklar ve daha önceki operasyona bağlı değişiklikler nedeniyle teknik olarak daha zordur ve komplikasyon riski ilk ameliyata göre bir miktar daha yüksektir. Bu nedenle revizyon cerrahisini mutlaka bu alanda çok tecrübeli bir cerrahın (Prof. Dr. Oğuzhan Karatepe gibi) yapması kritik öneme sahiptir.
Soru: Obezite cerrahisi ömrü uzatır mı?
Cevap: Bilimsel çalışmalar, başarılı bir obezite cerrahisi sonrası obeziteye bağlı yandaş hastalıklardan (diyabet, kalp hastalıkları, kanser vb.) ölüm riskinin ciddi oranda azaldığını ve beklenen yaşam süresinin uzadığını göstermektedir.
Soru: Ameliyat sonrası yemek porsiyonlarım ne kadar olacak?
Cevap: Ameliyat sonrası porsiyonlarınız kalıcı olarak küçülecektir. İlk başlarda birkaç çorba kaşığı ile doyarken, zamanla bu miktar bir çay tabağı veya küçük bir kase boyutuna ulaşır.
Soru: Mide küçültme ameliyatı geri döndürülebilir mi?
Cevap: Tüp mide ameliyatı (sleeve gastrektomi) midenin bir kısmı kalıcı olarak çıkarıldığı için geri döndürülemez. Mide bypass ameliyatları ise teknik olarak geri döndürülebilir ancak bu çok nadiren yapılan, riskli bir işlemdir.
Soru: Ameliyat sonrası su içmekte zorlanır mıyım?
Cevap: İlk günlerde midenizdeki ödem nedeniyle su içerken bile zorlanabilirsiniz. Önemli olan küçük yudumlarla ve gün içine yayarak sürekli olarak sıvı almaktır. Pipet kullanmak hava yutmanıza neden olacağı için önerilmez.
Soru: Ameliyat sonrası ailemin ve arkadaşlarımın desteği önemli mi?
Cevap: Kesinlikle. Ailenizin ve sosyal çevrenizin bu yeni yaşam tarzınıza anlayış göstermesi ve sizi desteklemesi, motivasyonunuzu korumanız ve başarınız için çok önemlidir.
Soru: Ameliyat sonrası midem tekrar büyür mü?
Cevap: Mideniz esnek bir organdır. Sürekli olarak kapasitesinin üzerinde yemeye çalışırsanız zamanla bir miktar esneme ve büyüme olabilir. Ancak hiçbir zaman ameliyat öncesi boyutlarına ulaşmaz. Bu nedenle porsiyon kontrolüne sadık kalmak önemlidir.
Soru: Tüp mide ameliyatı sonrası midenin çıkarılan kısmı ne oluyor?
Cevap: Cerrahi olarak çıkarılan mide kısmı, patolojik inceleme için laboratuvara gönderilir. Bu, herhangi bir beklenmedik hücre veya doku anormalliği olup olmadığını kontrol etmek için standart bir prosedürdür.
Soru: Kilo kaybı ne zaman durur?
Cevap: Kilo kaybı genellikle ameliyattan sonraki 12-18 ay boyunca devam eder ve sonrasında bir plato dönemine girerek stabilize olur. Bu noktadan sonra amaç, ulaşılan sağlıklı kiloyu korumaktır.
Soru: Obezite cerrahisi sonrası bağışıklık sistemim zayıflar mı?
Cevap: Ameliyat sonrası erken dönemde vücut bir stres altında olduğu için geçici bir zayıflama olabilir. Ancak uzun vadede, obezitenin neden olduğu kronik inflamasyon ortadan kalktığı ve sağlıklı beslenmeye geçildiği için bağışıklık sistemi genellikle daha da güçlenir.
Soru: Ameliyattan ne kadar sonra denize veya havuza girebilirim?
Cevap: Karındaki küçük kesi yerleriniz tamamen iyileştikten sonra, genellikle 3-4 hafta içinde denize veya havuza girmenizde bir sakınca yoktur.
Soru: Ameliyat sonrası dikişlerim ne zaman alınacak?
Cevap: Laparoskopik ameliyatlarda genellikle kendiliğinden eriyen estetik dikişler veya cerrahi yapıştırıcılar kullanırız, bu nedenle dikiş alınmasına gerek kalmaz.
Soru: ‘Metabolik Cerrahi’ ile ‘Obezite Cerrahisi’ aynı şey midir?
Cevap: Metabolik cerrahi, temel hedefi obeziteye eşlik eden Tip 2 Diyabet gibi metabolik hastalıkları düzeltmek olan ameliyatları tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Yöntemler (örn: mide bypass) aynıdır, ancak amaç ve hasta seçimi farklılık gösterebilir. Özellikle VKİ’si daha düşük (30-35) ama kontrolsüz diyabeti olan hastalarda bu terim kullanılır.
Soru: Ameliyat sonrası kan sulandırıcı iğne kullanmam gerekiyor mu?
Cevap: Evet. Emboli (pıhtı) riskini önlemek için ameliyat sonrası hastanede ve taburcu olduktan sonra yaklaşık 10-14 gün boyunca karından yapılan kan sulandırıcı iğneler kullanmanız gerekecektir.
Soru: Ameliyat kararı için psikiyatri onayı neden gerekiyor?
Cevap: Psikiyatri değerlendirmesi, hastanın bu büyük yaşam tarzı değişikliğine psikolojik olarak hazır olup olmadığını, yeme bozukluğu veya tedavi edilmemiş ciddi bir psikiyatrik rahatsızlığı olup olmadığını anlamak için yapılır. Bu, hastanın başarısı ve güvenliği için bir önlemdir.
Soru: Kilo verme sürecinde sarkmaları önlemek için ne yapabilirim?
Cevap: Sarkmaları tamamen önlemek mümkün olmasa da, düzenli spor (özellikle ağırlık antrenmanları), yeterli protein alımı, bol su içmek ve kolajen takviyeleri kullanmak cildin elastikiyetini destekleyerek sarkmaları en aza indirmeye yardımcı olabilir.
Soru: Ameliyat sonrası uyku apnesi sorunum düzelir mi?
Cevap: Evet. Kilo kaybı, uyku apnesinin en etkili tedavilerinden biridir. Hastaların büyük çoğunluğunda uyku apnesi şikayetleri tamamen düzelir ve CPAP cihazı kullanma ihtiyacı ortadan kalkar.
Soru: Ameliyat sonrası gaz ve şişkinlik şikayetim çok olur mu?
Cevap: Bazı yiyecekler (kuru baklagiller, lahana, brokoli gibi) veya hızlı yemek yeme gaz ve şişkinliğe neden olabilir. Hangi yiyeceklerin size dokunduğunu zamanla öğrenir ve beslenmenizi buna göre düzenlersiniz.
Soru: Ameliyat sonrası yemek hazırlamakta zorlanır mıyım?
Cevap: Porsiyonlarınız küçüleceği için yemek hazırlama süreniz aslında kısalabilir. Blender veya püre yapıcılar, özellikle ilk dönemlerde en büyük yardımcınız olacaktır.
Soru: Ameliyat sonrası sesim değişir mi?
Cevap: Reflüye bağlı ses kısıklığı yaşayan hastalarda, reflünün düzelmesiyle birlikte seste bir iyileşme görülebilir. Bunun dışında ameliyatın ses telleri üzerinde doğrudan bir etkisi yoktur.
Soru: Obezite cerrahisi, polikistik over sendromu (PKOS) üzerinde etkili mi?
Cevap: Evet. Kilo kaybı, PKOS’un temel nedenlerinden olan insülin direncini kırar. Bu sayede adet düzensizlikleri, aşırı tüylenme gibi belirtilerde ciddi düzelme ve doğurganlıkta artış görülür.
Soru: Ameliyat sonrası dondurma yiyebilir miyim?
Cevap: Dondurma hem şekerli hem de soğuk olduğu için özellikle mide bypass sonrası dumping sendromunu tetikleyebilir ve tüp midede de rahatsızlık verebilir. Çok nadiren, şekersiz veya proteinli alternatifler küçük miktarlarda denenebilir.
Soru: Ameliyat sonrası migren ataklarım azalır mı?
Cevap: Birçok hasta, kilo kaybı ve hormonal dengenin düzelmesiyle birlikte migren ataklarının sıklık ve şiddetinde azalma olduğunu bildirmektedir.
Soru: Ameliyat olmak için kilomun en az kaç olması gerekir?
Cevap: Bu sadece kiloya değil, Vücut Kitle İndeksinize (VKİ) ve yandaş hastalıklarınıza bağlıdır. Genel olarak ameliyat için VKİ’nin 35 ve üzeri (yandaş hastalıkla birlikte) veya 40 ve üzeri olması gerekir.
Soru: Ameliyat sonrası sürekli ishal olur muyum?
Cevap: Özellikle emilim bozucu ameliyatlar (bypass) sonrası, yağlı veya çok şekerli gıdalar tüketildiğinde ishal görülebilir. Bu, doğru beslenme alışkanlıkları kazanıldıkça düzelen bir durumdur.
Soru: Varis çorabını ne kadar süre giymeliyim?
Cevap: Pıhtı riskini azaltmak için ameliyat sırasında ve sonrasında hastanede yattığınız sürece ve bazen taburculuk sonrası ilk birkaç gün daha varis çorabı giymeniz istenir.
Soru: Ameliyat sonrası kemik erimesi riski var mı?
Cevap: Özellikle kalsiyum ve D vitamini emiliminin azaldığı bypass ameliyatları sonrası bu risk mevcuttur. Bu nedenle ömür boyu düzenli kalsiyum ve D vitamini takviyesi almak ve kemik yoğunluğunu ölçtürmek önemlidir.
Soru: Ameliyat sonrası dışarıda yemek yerken nelere dikkat etmeliyim?
Cevap: Menüden ızgara et, tavuk, balık gibi protein kaynaklarını veya salataları tercih edin. Soslu, kızartılmış ve hamur işi yiyeceklerden kaçının. Porsiyonunuzun yarısını veya başlangıç tabağını sipariş etmek iyi bir fikirdir.
Soru: Kilo verdikten sonra eski kıyafetlerime ne yapacağım?
Cevap: Bu, yolculuğunuzun en keyifli “problemlerinden” biridir! Kilo verdikçe kademeli olarak küçülen kıyafetlerinizi bağışlayabilir ve kendinizi yeni, bedeninize uyan kıyafetlerle ödüllendirebilirsiniz. Bu, motivasyonunuzu artıracaktır.
Soru: Mide balonu varken spor yapabilir miyim?
Cevap: Evet. Mide balonu yerleştirildikten ve ilk birkaç günlük adaptasyon süreci geçtikten sonra spor yapmanız kilo verme sürecinizi hızlandırmak için kesinlikle önerilir.
Soru: Neden Prof. Dr. Oğuzhan Karatepe’yi seçmeliyim? Başka doktorlar da bu ameliyatı yapıyor.
Cevap: Obezite cerrahisi, sadece midenin bir kısmını kesmek değildir. Bu, metabolizmayı anlama, komplikasyonları yönetme ve hastayı bir ömür boyu takip etme sanatıdır. Prof. Dr. Karatepe’nin 25 yılı aşkın tecrübesi, yüzlerce başarılı vakası ve özellikle karmaşık revizyon ameliyatlarındaki uzmanlığı.
Soru: Ameliyat sonrası vitaminleri SGK karşılıyor mu?
Cevap: Genellikle bariatrik cerrahiye özel formüle edilmiş vitamin ve mineraller SGK geri ödeme kapsamında değildir. Bu durumu doktorunuzla ve eczacınızla görüşebilirsiniz.
Soru: Ameliyat sonrası takiplere gelmezsem ne olur?
Cevap: Takiplere gelmemek, olası vitamin eksikliklerinin, beslenme hatalarının veya uzun dönem komplikasyonların gözden kaçmasına neden olabilir. Bu da sağlığınızı riske atar. Başarılı bir sonuç için cerrahi takip programına uymanız hayati önemdedir.
Soru: Sıvı döneminde sadece su mu içeceğim?
Cevap: Hayır. Suya ek olarak, tanesiz ve şekersiz kompostolar, berrak et ve tavuk suları, bazı protein tozları ile hazırlanmış içecekler ve tanesiz, süzülmüş çorbalar gibi besleyici sıvılar da tüketmeniz istenir.
Soru: Ameliyat kararı beni korkutuyor, bu normal mi?
Cevap: Kesinlikle normal. Hayatınızı değiştirecek büyük bir adım atıyorsunuz. Korkularınızı ve endişelerinizi bizimle açıkça paylaşmanız, size bu süreçte daha iyi destek olmamızı sağlar. Unutmayın, bu yolda yalnız değilsiniz.
Soru: Kilo verdikten sonra diz ve eklem ağrılarım geçer mi?
Cevap: Evet. Vücut ağırlığındaki her 1 kg’lık azalma, dizlere binen yükü yaklaşık 4 kg azaltır. Kilo kaybı, eklem ağrılarında belirgin bir rahatlama sağlayan en etkili yöntemlerden biridir.
Soru: Çocuğum obez, ona da ameliyat yapılabilir mi?
Cevap: Adolesan (ergen) obezitesi cerrahisi, kemik gelişimini tamamlamış ve çok ciddi sağlık sorunları yaşayan belirli vakalarda, multidisipliner bir konsey kararı (çocuk doktoru, psikiyatrist, diyetisyen, cerrah) ile düşünülebilir. Bu çok hassas bir karardır.
Sonuç: Yeni Bir Hayata “Merhaba” Deyin
Obezite cerrahisi, estetik kaygıların ötesinde, size sağlığınızı ve yaşam enerjinizi geri veren, hayat değiştiren bir tedavidir. Bu önemli yolculuğa çıkarken, seçeceğiniz cerrah ve ekip, başarınızın en önemli anahtarıdır. Prof. Dr. Oğuzhan Karatepe, 25 yılı aşan engin tecrübesi, akademik vizyonu ve hasta odaklı yaklaşımı ile Türkiye’nin en iyi genel cerrahı olarak bu süreçte size güven ve uzmanlık sunmaktadır. Kliniğimizde, sadece bir ameliyat değil, ameliyat öncesi detaylı değerlendirmeden başlayıp, ameliyat sonrası ömür boyu takibe uzanan bütüncül bir sağlık hizmeti alırsınız.
Tüp mide ameliyatı, mide bypass, mide balonu ya da size özel belirlenecek diğer yöntemlerle, fazla kilolarınızın neden olduğu diyabet, hipertansiyon, uyku apnesi gibi onlarca hastalıktan kurtulabilirsiniz. Yıllardır hayalini kurduğunuz sağlıklı, aktif ve mutlu bir yaşama kavuşmak artık imkansız değil. Biz, tedavi ettiğimiz yüzlerce hastamızın başarı hikayelerinden aldığımız güçle, sizin de hikayenizi bir başarı öyküsüne dönüştürmek için hazırız.
Karar verme sürecindeki endişelerinizi ve sorularınızı anlıyoruz. Bu nedenle sizi dinlemek, tüm sorularınızı şeffaflıkla yanıtlamak ve size en uygun, kişiselleştirilmiş tedavi planını sunmak için buradayız. Daha fazla beklemeyin. Sağlığınızı ertelemeyin. Hemen şimdi bizimle iletişime geçin, Prof. Dr. Oğuzhan Karatepe’nin uzmanlığında sağlıklı ve mutlu bir geleceğe ilk adımınızı atın.
DİKKAT: Bu web sayfasında yer alan bilgiler genel bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için sunulan bu içerikler, bir doktor muayenesinin yerini kesinlikle tutmaz. Kişiye özel tedavi ve kesin teşhis için mutlaka uzman bir hekime başvurulmalıdır. Prof. Dr. Oğuzhan Karatepe kliniği olarak, burada yer alan bilgilere dayanarak başlanacak herhangi bir tedavinin sonuçlarından sorumlu değiliz. Sağlığınız için en doğru adımı atmak üzere lütfen bizimle iletişime geçin.
randevu oluştur
Prof. Dr. Oğuzhan Karatepe ile hemen randevunuzu oluşturun
Tüp mide ameliyatı, mide balonu, pankreas kanseri tedavisi, karaciğer cerrahisi, mide ve bağırsak kanserleri, safra kesesi ameliyatı gibi birçok alanda, uzman cerrahi çözümlerle sağlığınıza hemen kavuşun.
Bize WhatsApp, iletişim formu ya da e-posta yoluyla ulaşarak randevunuzu kolayca oluşturabilirsiniz. Deneyimli ekibimiz, Prof. Dr. Oğuzhan Karatepe ile en kısa sürede görüşmeniz için size yardımcı olacak ve tedavi sürecinizi hızla başlatacaktır.