Pankreas Kanseri Damara Tutulum Ameliyatı ve Tedavisi
Pankreas kanseri cerrahisi, onkolojik cerrahinin en zorlu ve karmaşık alanlarından biridir. Bunun en önemli nedeni, pankreasın midenin arkasında, vücudun ana atardamarları ve toplardamarları ile çok yakın bir komşulukta yer almasıdır. Geçmişte, kanser bu büyük damarlara temas ettiğinde veya onları sardığında (bu duruma ‘damar tutulumu’ veya ‘damar invazyonu’ denir), hastalar genellikle ‘ameliyat edilemez’ (inoperable) olarak kabul edilir ve cerrahi şansları olmadığı düşünülürdü. Ancak günümüzde, ‘pankreas kanseri damar cerrahisi’ adı verilen ileri düzey teknikler sayesinde bu durum değişmiştir. Bu özel cerrahi, tümörle birlikte tutulan damar bölümünün de çıkarılmasını ve ardından damarın onarılmasını (rekonstrüksiyon) içerir.
Pankreas kanseri tanısı aldınız ve size tümörünüzün damarları tuttuğu için ‘ameliyat edilemez’ mi dendi? Bu, her zaman nihai bir karar olmayabilir. 25 yılı aşkın tecrübesi ve 3000’den fazla büyük ameliyat deneyimiyle Prof. Dr. Oğuzhan Karatepe, pankreas kanserlerinde damar cerrahisi konusunda özel bir uzmanlığa sahiptir. Durumunuzun tecrübeli bir gözle yeniden değerlendirilmesi için bize ulaşabilirsiniz.
Tedavi İçin Bizi Ara & WhatsApp: +90 530 917 30 30
Pankreas Tümörlerinde Damar Tutulumu Ne Anlama Gelir?
Damar tutulumu (veya damar invazyonu), pankreastaki kanserli tümörün büyüyerek pankreasın hemen yakınından geçen ana kan damarlarına ‘dokunması’, ‘yapışması’ veya onları ‘çevrelemesi’ anlamına gelir. Pankreas, adeta vücudun ana ‘trafik kavşaklarından’ birinde yer alır.
Bu durum iki farklı damar grubunda görülebilir:
- Toplardamarlar (Venöz Damarlar): En sık tutulan damarlardır. Özellikle bağırsaklardan ve dalaktan gelen kanı karaciğere taşıyan ‘portal ven’ ve ‘superior mezenterik ven’ (SMV) risk altındadır.
- Atardamarlar (Arteriyel Damarlar): Daha az sıklıkla tutulur, ancak tutulumları cerrahiyi daha da karmaşık hale getirir. Karaciğere ve mideye giden ana atardamarlar (çölyak arter, hepatik arter) veya bağırsakları besleyen ‘superior mezenterik arter’ (SMA) tutulabilir.
Geçmişte damar tutulumu, kanserin yayıldığı ve artık çıkarılamayacağı (rezektabl olmadığı) şeklinde yorumlanırdı. Günümüzde ise bu durum, hastalığın ‘sınırda ameliyat edilebilir’ (borderline resectable) veya ‘lokal ileri evre’ (locally advanced) olduğunu gösterir ve özel bir tedavi stratejisi gerektirir.
Tedavi İçin Bizi Ara & WhatsApp: +90 530 917 30 30
Damar Tutulumu Olan Pankreas Kanseri Ameliyat Edilebilir mi?
Evet, damar tutulumu olan pankreas kanseri hastaları, seçilmiş vakalarda ve tecrübeli merkezlerde ameliyat edilebilir. Bu, pankreas kanseri tedavisindeki en önemli gelişmelerden biridir. Bu hastalar için genellikle iki aşamalı bir yaklaşım izlenir:
- Neoadjuvan Tedavi (Ameliyat Öncesi Tedavi): Hastalara öncelikle tümörü küçültmek, damar üzerindeki baskıyı azaltmak ve vücudun başka bir yerine yayılıp yayılmadığını görmek amacıyla kemoterapi (bazen ek olarak radyoterapi/ışın tedavisi) verilir.
- Yeniden Değerlendirme ve Cerrahi: Tedaviye yanıt veren ve tümörü küçülen hastalarda, damar cerrahisini de içeren bir ameliyat planlanır.
Buradaki kilit nokta, damar tutulumunun türüdür. Toplardamar (portal ven veya SMV) tutulumları, atardamar (SMA gibi) tutulumlarına göre cerrahi olarak onarılmaya daha elverişlidir. Atardamar onarımı teknik olarak mümkün olsa da, çok daha yüksek risk taşır ve çok daha nadir uygulanır.
Pankreas Kanseri Ameliyatında Damar Cerrahisinin Rolü Nedir?
Damar cerrahisinin pankreas kanseri ameliyatındaki rolü, ‘R0 rezeksiyon’ şansını artırmaktır. R0 rezeksiyon, tümörün ‘temiz cerrahi sınır’ ile, yani geride mikroskobik düzeyde dahi kanser hücresi bırakmadan tamamen çıkarılması demektir. Pankreas kanserinde uzun süreli yaşam ve iyileşme şansı sunan tek yöntem budur.
Eğer tümör damara yapışıksa ve cerrah damarı korumak için tümörün bir kısmını damar üzerinde bırakırsa, bu bir ‘R1’ veya ‘R2’ rezeksiyon (geride tümör bırakılan ameliyat) olur ve hastalığın çok hızlı nüksetmesine (tekrarlamasına) yol açar. Damar cerrahisi, tümörün yapıştığı damar bölümünün de feda edilerek tümörün ‘tek parça halinde’ (en-bloc) çıkarılmasına ve böylece R0 rezeksiyon elde edilmesine olanak tanır.
Pankreas kanserinde damar cerrahisi (vasküler rekonstrüksiyon), hem ileri düzey kanser cerrahisi (Whipple gibi) hem de gelişmiş damar cerrahisi tekniklerinde ustalık gerektiren, çift uzmanlık isteyen bir alandır. Prof. Dr. Oğuzhan Karatepe, bu iki disiplini birleştiren 3000’den fazla vakalık tecrübesiyle, en karmaşık vakalarda dahi cerrahi tedavi seçeneklerini değerlendirmek için yanınızdadır.
Tedavi İçin Bizi Ara & WhatsApp: +90 530 917 30 30
Pankreas Kanseri Damar Cerrahisinde Hangi Teknikler Kullanılır?
Pankreas kanseri damar cerrahisinde kullanılan teknik, damar onarımı veya ‘vasküler rekonstrüksiyon’ olarak adlandırılır. Hangi tekniğin kullanılacağı, tümörün damarı ne kadar tuttuğuna bağlıdır.
Pankreas Kanserinde Damar Rekonstrüksiyonu (Onarımı) Nasıl Yapılır?
Kanserli doku (örneğin Whipple ameliyatı ile pankreas başı) ve tutulan damar bölümü tek parça halinde çıkarıldıktan sonra, kan akışını yeniden sağlamak için aşağıdaki onarım yöntemlerinden biri kullanılır:
- Lateral Venorafi (Yandan Onarım): Eğer tümör damarın sadece bir kısmına (çevresinin %50’sinden azına) temas ediyorsa, o damar duvarı parçası tıraşlanarak çıkarılır ve damardaki açıklık bir dikişle (sütür) kapatılır.
- Rezeksiyon ve Uç Uca Anastomoz (Birleştirme): Eğer tümör damarı çepeçevre sarmışsa veya geniş bir alana yapışmışsa, o damar segmenti tamamen çıkarılır. Damarın kalan iki sağlıklı ucu, tekrar birbirine dikilerek kan akışı sağlanır. Bu, en sık kullanılan yöntemdir.
- Graft (Yama) Kullanımı: Damar segmenti çıkarıldıktan sonra kalan iki uç arasında mesafe çok fazlaysa ve gerginlik olmadan birleştirilemiyorsa, araya bir ‘yama’ (graft) konulur. Bu yama, hastanın bacağından alınan bir toplardamar (safen ven) parçası veya yapay bir damar (sentetik greft) olabilir.
Pankreas Kanseri Damar Cerrahisi Başarı Oranı ve Riskleri
Bu tür karmaşık bir ameliyatta “başarı” tanımı önemlidir. Pankreas kanseri damar cerrahisinde temel başarı, ameliyatın geride tümör bırakmadan (R0) tamamlanması ve damar onarımının sorunsuz çalışmasıdır.
Pankreas Kanseri Damar Cerrahisi Başarı Oranı Nedir?
Spesifik bir yüzde vermek doğru olmasa da, bilimsel çalışmalar şunu göstermektedir: Pankreas kanserinde damar rezeksiyonu (toplardamar onarımı) yapılan hastaların sonuçları, bu ameliyatlar yüksek hacimli merkezlerde ve tecrübeli cerrahlar tarafından yapıldığında, damar tutulumu olmayan standart Whipple ameliyatı geçiren hastaların sonuçlarına çok yaklaşmıştır. Yani, tecrübeli bir elde damar onarımı yapmak, ameliyatın genel başarısını olumsuz etkilemez.
Damar Cerrahisi Pankreas Kanserinde Yaşam Süresini Nasıl Etkiler?
Çok olumlu etkiler. Damar cerrahisi, eskiden ‘ameliyat şansı yok’ denen bir hasta grubuna, cerrahi ile tam iyileşme (kür) şansı sunar. R0 rezeksiyon elde edilebilen hastalar, sadece kemoterapi alan hastalara göre belirgin şekilde daha uzun bir yaşam süresine sahip olma şansı yakalarlar.
Pankreas Kanseri Damar Cerrahisi Riskleri Nelerdir?
Bu ameliyat, standart bir Whipple ameliyatının taşıdığı tüm riskleri (pankreas kaçağı, kanama, enfeksiyon) taşır. Bunlara ek olarak, damar onarımına özgü bazı riskler de vardır:
- Tromboz (Pıhtılaşma): Onarılan damar içinde kan pıhtısı oluşması en önemli risktir. Kan akışını durdurabilir ve ciddi sorunlara (bağırsaklarda kanlanma bozukluğu gibi) yol açabilir.
- Darlık (Stenoz): Onarılan damar bölgesinde zamanla daralma gelişmesi.
- Kanama: Damar dikiş hattından kanama olması.
Bu riskleri en aza indirmek için ameliyat sonrası hastalar genellikle bir süre kan sulandırıcı ilaçlar kullanır.
Tedavi İçin Bizi Ara & WhatsApp: +90 530 917 30 30
Sıkça Sorulan Sorular (FAQ)
Pankreas kanseri ve damar invazyonu nasıl tedavi edilir?
Tedavi multidisiplinerdir (çoklu branş). Genellikle önce tümörü küçültmek için kemoterapi (ve/veya radyoterapi) uygulanır. Ardından, yeterli yanıt alınırsa, damar rezeksiyonu ve rekonstrüksiyonu (damar onarımı) içeren kapsamlı bir cerrahi (genellikle Whipple ameliyatı) yapılır.
Pankreas kanserinde portal ven veya mezenterik damar tutulumu ne demektir?
Bu, pankreas başı kanserinde en sık görülen damar tutulumu şeklidir. Kanser, pankreasın hemen arkasındaki bu iki ana toplardamara (Superior Mezenterik Ven ve Portal Ven) yapışmış demektir. Bu durum, ameliyatta damar onarımı (ven rezeksiyonu) gerektiren ‘sınırda ameliyat edilebilir’ bir duruma işaret eder.
Pankreas başı kanserinde damar cerrahisi gerektiren durumlar nelerdir?
Pankreas başı kanserinin, anatomik olarak komşusu olan SMV/Portal Ven damarlarına veya SMA/Hepatik Arter gibi atardamarlara BT veya MR gibi görüntülemelerde temas etmesi veya onları sarması, damar cerrahisi gerektiren bir durumu gösterir.
Pankreas kanseri damar cerrahisi sonrası iyileşme süreci nasıldır?
İyileşme süreci, standart bir Whipple ameliyatına benzer. Hastanede kalış süresi 7 ila 14 gün arasında değişebilir. Hastalar, onarılan damardaki pıhtılaşmayı önlemek için ek olarak kan sulandırıcı ilaçlar alabilirler. Tam fonksiyonel iyileşme birkaç ay sürebilir.
Atardamar (Arter) tutulumu da ameliyat edilebilir mi?
Atardamar tutulumu (özellikle SMA), toplardamar tutulumundan çok daha ciddi ve riskli bir durumdur. Atardamar onarımı (arter rekonstrüksiyonu) teknik olarak mümkün olsa da, riskleri çok daha yüksektir ve sadece çok seçilmiş vakalarda, çok tecrübeli cerrahlar tarafından uygulanır. Toplardamar onarımı ise günümüzde daha standart bir uygulama haline gelmiştir.
Yasal Uyarı
Bu web sitesindeki tüm içerikler yalnızca genel bilgilendirme amaçlıdır ve profesyonel tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavi yerine geçmez. Sağlığınızla ilgili herhangi bir endişeniz varsa veya bir tedaviye başlamadan önce daima doktorunuza veya diğer nitelikli sağlık uzmanlarına danışın.
Bu sayfada yer alan bilgiler, Prof. Dr. Oğuzhan Karatepe’nin uzmanlık alanı olan Genel Cerrahi, Onkolojik Cerrahi ve Pankreas Cerrahisi hakkında bilgi vermek amacıyla hazırlanmıştır. Tıbbi bir durumu tedavi etme veya iyileşme vaadi olarak yorumlanamaz.
Hemen İletişime Geçin
Pankreas kanseri ve damar tutulumu tanısı, bu alanda özel uzmanlığa sahip bir ekip tarafından yönetilmelidir. Bu ameliyatlar, bir ‘orkestra şefi’ gibi hem onkolojik cerrahiye (Whipple) hem de damar cerrahisine hakim olmayı gerektiren ileri düzey prosedürlerdir.
Prof. Dr. Oğuzhan Karatepe, pankreas kanserlerinde damar cerrahisi (vasküler rekonstrüksiyon) konusunda özel bir uzmanlığa ve bu alanda yüzlerce vakalık deneyime sahiptir. Durumunuzun cerrahiye uygun olup olmadığını öğrenmek ve ikinci bir görüş almak için bizimle iletişime geçin.
Tedavi İçin Bizi Ara & WhatsApp: +90 530 917 30 30
Randevu almak için ne yapmalıyım?
Değerlendirmenizi planlamak için web sitemizdeki iletişim formunu doldurabilir, yukarıda belirtilen telefon numaramızdan doğrudan kliniğimize ulaşabilir veya WhatsApp hattımız üzerinden asistanlarımızla iletişime geçerek mevcut raporlarınızı ve görüntülemelerinizi (BT/MR) iletebilirsiniz.
